Deutsche Bank’tan 2 Bin İşten Çıkarma Müjdesi!

Deutsche Bank, 2025 yılında perakende bankacılık biriminde önemli bir yeniden yapılandırma sürecine gireceğini duyurdu. CEO Christian Sewing’in açıklamalarına göre, bu süreç çerçevesinde banka yaklaşık 2000 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor. Bunun yanı sıra, banka şube sayısında da ciddi bir azalma yaşanmasını hedefliyor. Bu yeniden yapılanma, Deutsche Bank’ın operasyonel verimliliğini artırmak ve maliyetlerini düşürmek amacıyla gerçekleştirilecek.
Sewing, gerçekleştirecekleri bu stratejik adımların gerekliliğini vurgularken, 2025 yılı sonuna kadar yaklaşık 2000 çalışanın işine son verileceğini açıkladı. Ayrıca, bankanın daha önce de belirttiği gibi, mevcut şube sayısında önemli bir azalma gerçekleştireceğine dikkat çekti. Sewing, “Bu yıl planladığımız gibi şubelerimizi oldukça önemli sayıda azaltacağız” ifadesini kullanarak, banka için bu sürecin ne kadar kritik olduğunu vurguladı.
HANGİ ŞUBELERİN KAPANACAĞINA DAİR KESİN BİR BİLGİ VERİLMEDİ
Geçtiğimiz yıl, Deutsche Bank toplamda 125 şubesini kapatma kararı almıştı. 2025 yılında daha fazla şube kapanışı yapılması gündemde olsa da, şu an itibarıyla hangi şubelerin kapanacağına dair kesin bir bilgi verilmiş değil. CEO Sewing, şube kapanışları ile ilgili detaylı planların ilerleyen dönemlerde açıklanacağını belirtti. Bu belirsizlik, bankanın müşterileri ve çalışanları üzerinde nasıl bir etki yaratacağı açısından önem taşıyor.
YENİDEN YAPILANDIRMA MALİYETLERİ HESABA KATILDI
Deutsche Bank, bu yeniden yapılandırma sürecinin getireceği maliyetleri de hesaba katmış durumda. Christian Sewing, işten çıkarma ve şube kapanışlarının bankanın mali planlarına dahil edildiğini ifade etti. Yani banka, bu sürecin sadece operasyonel verimliliği artırma değil, aynı zamanda maliyetleri düşürme hedefleri doğrultusunda da önemli bir strateji olarak görülüyor.
Banka, yapılan bu adımlarla birlikte gelecekte daha güçlü bir mali yapı ve daha iyi bir rekabetçilik elde etmeyi umuyor. Ancak, bu tür büyük ölçekli yeniden yapılanma süreçlerinin başlangıçta çeşitli zorlukları ve belirsizlikleri beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır. Öte yandan, Deutsche Bank’ın bu yapısal değişiklikleri nasıl yöneteceği ve bunun sonucunda ne tür bir performans sergileyeceği, özellikle sektör ve piyasa açısından büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.