Suriye’nin Hama, Humus, Lazkiye ve Tartus bölgelerinde meydana gelen Alevilere yönelik katliamlar ile ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 10 Mart 2023 tarihinde X sosyal medya platformu üzerinden bir açıklama yaparak bu durumu kınamıştır. Bu açıklamadan sonra Bahçeli, DEM Parti için “Duruşunu ve tutumunu netleştirmesinde yarar var” ifadesini kullanarak, onların Suriye’deki gelişmelere ilişkin daha belirgin bir tavır almalarını istemiştir.
Bahçeli’nin açıklamaları arasında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ı ilk defa “terörist elebaşı” terimi yerine “PKK’nın kurucu önderi” olarak anması dikkat çekmiştir. Bahçeli, Suriye’deki çatışmaların Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgularken, ayrıca mezhep ayrışması ve dış müdahaleler gibi konulara karşı da uyarılarda bulunmuştur. Bu noktada DEM Parti’nin Suriye olaylarına karşı net bir tutum belirlemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, söz konusu partinin PKK ile olan bağına dikkat çekerek, “kararını netleştirmesi gerekir” ifadesini kullanmıştır.
DEM Partisi’ndan Bahçeli’ye Cevap
Bahçeli’nin kendilerine yönelik bu çağrılarına yanıt, DEM Parti tarafından geldi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Bahçeli’nin açıklamaları üzerine şu şekilde bir cevap vermiştir:
*“Bizim hiçbir katliama sessiz kalmamız mümkün değildir. Bu, bir ezberin sonucu değildir. Bu, bir ilkesel tutumun, insanlığın gereği, hukukun gereği olan bir tutumun yansımasıdır. Sayın Bahçeli’nin de böyle bir katliamı onaylayan bir yerden yaklaşım göstereceğini de açıkçası düşünmek istemiyoruz.”
Bu cevap, DEM Parti’nin insan hakları ihlallerine karşı nasıl bir tutum sergileyeceğini ve bu konudaki hassasiyetlerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Koçyiğit, Bahçeli’nin yaptığı çağrıların mevcut durumla nasıl örtüşmediğine dikkat çekerken, partilerinin duruşunu da net bir şekilde ifade etmiştir.
Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan bu tartışma, Türkiye’deki siyasi dinamiklerin yanı sıra, Suriye’deki iç savaşın ve oradaki mezhepsel çatışmaların yansımalarını da göstermektedir. Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan katliamlar ve savaşın getirdiği yıkım, sadece orada yaşayan insanlar için değil, Türkiye için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu sebeple, Bahçeli ve DEM Parti arasında gelişen bu polemik, siyasi partilerin insan hakları konusundaki hassasiyetlerini ve Suriye politikalarındaki tutumlarını sorgulama noktası olarak öne çıkıyor.
Her iki taraf da bu konudaki duruşlarını netleştirirken, Suriye’deki insani kriz ve ortaya çıkan katliamlar karşısında duyarlılıklarını göstermeye çalışıyorlar. Siyasi figürlerin, bu tür hassas konulara dair tutumları, hem iç politikada hem de uluslararası arenada ciddi yankı uyandırmaktadır.
