İngiliz medya kaynaklarına göre, Ukrayna, Birleşik Krallık tarafından sağlanan uzun menzilli “Storm Shadow” (Fırtına Gölgesi) seyir füzelerini ilk kez Rusya topraklarında kullanma eyleminde bulundu. Bu gelişme, dünya genelinde dikkat çekici bir misilleme ve askeri strateji değişikliği olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna’nın bu hamlesine dayanak olarak, Rusya’nın Kursk bölgesinde yer alan Marino köyünün sakinleri tarafından bulunan İngiliz-Fransız yapımı Storm Shadow füzelerine ait parçalar gösteriliyor. Bu bulgular, Ukrayna’nın füzeleri gerçekten Rus sınırları içinde kullandığını destekleyen önemli bir veri olarak öne çıkıyor. Ancak, ne İngiltere ne de Rusya, söz konusu füzelerin kullanımıyla ilgili resmi bir açıklamada bulunmuş değil.
“Storm Shadow” füzelerinin menzilinin 250 kilometreyi aştığı ve hedefe yüksek hassasiyetle ulaşabilen bir sistem olduğu biliniyor. Bu bağlamda, kullanımı Ukrayna’nın askeri kapasitesini önemli ölçüde artıran bir unsur olarak yorumlanabilir. Özellikle, bu füzelerin Rusya topraklarına yönelik bir saldırıda kullanılması, uluslararası ilişkilerdeki gerginliği daha da artırabilir.
DÜN DE SALDIRI OLMUŞTU
Ukrayna’nın bu yeni taktiği, ABD yönetiminin Ukrayna’ya temin ettiği uzun menzilli Kara Taktik Füze Sistemleri (ATACMS) füzelerine dair verdiği izin sonrası ortaya çıktı. Washington Post’un (WP) haberine göre, iki kıdemli ABD’li yetkili, ABD’nin Ukrayna’ya bu füzeleri sınırlı bir şekilde Rusya topraklarında kullanmalarına izin verdiğini bildirdi. Bu durum, Ukrayna’nın saldırı potansiyelini ve stratejisini daha da genişletme fırsatını doğurmuş oldu.
Üstelik, Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Amerikan yapımı uzun menzilli ATACMS füzeleriyle Rus toprağı olan Bryansk bölgesine bir saldırı düzenlediğini duyurdu. Bu haber, iki ülke arasında tırmanan askeri gerilimi göstermekte önemli bir kilometre taşı olmuştur.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, 19 Kasım’da ülkesinin balistik füze saldırılarına maruz kalması durumunda nükleer silah kullanma olasılığını içeren bir askeri doktrin onayladı. Bu, Rusya’nın stratejik savunma doktrinini daha da sertleştirdiğini ve potansiyel çatışmalarda nükleer silahların kullanılabileceğine dair sinyaller verdiğini gösteriyor. Özellikle bu durum, uluslararası alanda büyük endişelere ve tartışmalara neden olmaktadır.
Genel olarak, bu gelişmeler, Ukrayna-Rusya çatışmasının yeni bir evresine işaret ediyor; her iki tarafın da askeri hamlelerini artırması, bölgedeki gerginliğin daha da yükselmesine yol açabilir. Uluslararası toplumu bu çetin durum karşısında dikkatli olmaya ve durumu izlemeye sevk eden birçok faktör bulunmaktadır.
