Avustralya Sürüngen Parkı’nda yer alan ve yaklaşık yedi yıldır zehir üretim programında yer alan bir yılan, dikkat çekici bir keşfe sahne oldu. Parkın yöneticisi Billy Collett, “Bu zamana kadar fark etmediğimiz inanılmaz bir keşif. İlk başta zamanla düşeceğini düşündüm, ama bir yıl geçti ve hala orada!” şeklinde konuşarak bu olağanüstü durumu duyurdu.
Yılanın üçüncü dişi, sol tarafındaki bir diğer dişin hemen yanında konumlanıyor ve bu diş de, diğerleri gibi zehir üretiyor. Böyle bir durum, yılanın her ısırığında normalden daha fazla zehir enjekte etmesine yol açarak, onu türünün en ölümcül bireylerinden biri haline getirebilir. Ölüm engerekleri (Acanthophis), Avustralya ve Yeni Gine’ye özgü olup, dünyanın en hızlı saldırı yapan yılanları arasında yer alıyor. Bazı türleri, sadece 0.15 saniye içerisinde ısırarak zehir enjekte edebiliyor. Bu yılanların zehirleri, sinir sistemini felç edecek kadar güçlü nörotoksinler içeriyor ve tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanma riski taşıyor. Antivenom geliştirilmeden önce, ölüm adderı ısırıklarının yaklaşık yüzde 50’si ölümcül oluyordu.
Bu özel yılan, Avustralya Sürüngen Parkı’nda gerçekleştirilen antivenom üretim programının önemli bir parçası olarak düzenli olarak zehir sağımına tabi tutuluyor. Yapılan zehir sağımı işlemleri sırasında, yılanın üç dişinin de normalden çok daha fazla zehir ürettiği tespit edildi. Yılanın ürettiği zehir miktarı, iki dişli normal bir ölüm adderının ürettiği zehirle kıyaslandığında yaklaşık iki kat daha fazla. Ancak bu farkın tamamen ekstra dişten mi kaynaklandığı yoksa yılanın doğuştan yüksek zehir üretme kapasitesine mi sahip olduğu konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor.
Avustralya Sürüngen Parkı, 20 yıllık geçmişinde yüz binlerce yılandan zehir sağmış olsa da, bu, parkta keşfedilen ilk üç dişli yılan olma özelliğini taşıyor. Daha öncesinde Avustralya’da üç dişli yılanlar keşfedilmişti, ancak üç dişli bir ölüm engereği tarihte ilk kez kaydedildi. Üçüncü dişin neden oluştuğuna dair kesin bilgiler yok. Bilim insanları, ölüm adderlarının tıpkı insanlar gibi zamanla diş değiştirdiğini ve yeni dişlerin eski dişlerin yerini aldığını belirtiyor. Ancak bu yılanın üçüncü dişinin neden düşmediği ya da yeni bir dişin çıkıp çıkmadığı konusunda kesin bir veri mevcut değil.
Bu keşif, yılanların biyolojisi üzerine daha fazla araştırma yapma isteğini artırıyor ve bilim dünyasında ilgiyle takip ediliyor. Yılanın gebelik süreci, beslenme alışkanlıkları ve elbette zehir üretme kapasitesi üzerine yapılacak çalışmalar, bu olağanüstü varyasyonun sırlarını çözmeye yardımcı olabilir. Avustralya Sürüngen Parkı, türlerin korunması ve antivenom üretimi konusundaki katkılarının yanı sıra, bu tür sıra dışı keşiflerle de dikkat çekiyor.
