Asgari Ücrette Tartışmalı Yüzde 30 Zam!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçtiğimiz gün yaptığı açıklama ile asgari ücrete yüzde 30 oranında bir zam yapıldığını ve yeni asgari ücretin 22 bin 104 liraya yükseldiğini duyurdu. Bu karar, özellikle ekonomik zorluklar ve enflasyon karşısında çalışanlar için önemli bir konu olarak gündeme oturdu. Ancak kamuoyunda bu zamma yönelik ciddi tepkiler oluştu. Tepkilerin yanı sıra, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında 2025 yılının, bir önceki seneden daha iyi olacağına dair umut verici ifadelerle konuştu.
İktidara yakınlığı ile tanınan Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, bugün kaleme aldığı yazısında yeni asgari ücrete yapılan zamı savunan bir değerlendirme sundu. Müderrisoğlu, asgari ücret artışının, 2025 yılsonu hedefleri ile ilgili olduğu ve reel artış sağladığını belirtti. “Asgari ücret deyince, çok boyutlu düşünmek gerekiyor” diyerek, konuya dair çeşitli açılardan bakılması gerektiğini vurguladı.
- Siyasi iktidarın üstlendiği riskler.
- Çalışanların beklentisinin yönetilmesi.
- Sanayinin rekabet gücünün gözetilmesi.
- İstihdamın korunması.
- Gelir dağılımının -mümkünse- iyileştirilmesi.
“ASGARİ ÜCRET DOLAR BAZINDA YÜKSEK”
Okan Müderrisoğlu, asgari ücrete dolar bazında bakıldığında yüksek bir seviyede olduğunu ifade etmiş olmasına rağmen, Türkiye’deki açlık sınırlarına yönelik değerlendirmelerde bulunarak asgari ücretin bu bağlamda düşük olduğunu belirtmiştir. Bu çelişkili durum, toplumda tartışmalara neden olmaktadır. Herkesin farklı ekonomik gerçekliklere sahip olduğu bir ortamda, aslında para birimi olarak döviz cinsi üzerinden değerlendirme yapılmasının da önemli olduğunu palavraladı.
“KARAR AŞAMALARINDAN GEÇİLDİĞİNE İŞARET EDİYOR”
Müderrisoğlu, asgari ücret zammının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, halkın memnuniyet katsayısını aşağıya çekebilecek bir kararı vermiş olabileceğini ve bunun da zorlu karar aşamalarından geçtiğini ima etti. Cumhurbaşkanı’nın bu kararı vermesinin zorluklarını ve halkın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmasını gerektiğini ifade etti.
“ÇEKİLEN ÇİLE KUTSAL”
Yazar, Erdoğan’ın 2025 yılı için “faizin ve enflasyonun düştüğü senaryoyu” ön plana çıkararak, 2025’teki umut verici gelişmeler vurguladığını ileri sürdü. Müderrisoğlu’na göre, “sabır istenen 2025 yılı, gelecek güzel günlerin habercisi olmak zorunda. ‘Beklenen gün gelecekse, çekilen çile kutsaldır!’ misali bir tabloya umut bağlandığı çok açık!” sözleriyle geleceğe dair inancı pekiştirdi. Bu mesaj, zorlukların bir süre daha sürebileceği ancak nihayetinde iyi günlerin geleceğine dair umut taşıyor.