İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Türkiye’de illegal sağlık faaliyetleri yürüten bir Suriyeli kadın doktor ve eşine yönelik bir operasyon gerçekleştirdi. Edinilen bilgilere göre, bu doktor, mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaksızın hastaları muayene etmekteydi. Eşinin ise cinsel içerikli ilaçlar ürettiği ve ticaretini yaptığı tespit edildi. Bu durum, sağlık alanında ciddi bir güvenlik ve sağlık riski oluşturmaktaydı.
Jandarma ekipleri, yetki belgesiz doktor olarak tanımlanan K.Ş. ile eşi S.Ş.’yi yakalamak ve yasadışı olarak üretilen sahte ilaçları ele geçirmek amacıyla harekete geçti. Gerçekleştirilen operasyon sonucunda şüpheli çift gözaltına alındı ve yasal işlemler için Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Operasyonun detayları, Jandarma’nın bölgedeki yasadışı aktivitelerle mücadele konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Operasyon sırasında, şüphelilerin ikametgahında yapılan aramada oldukça dikkat çekici malzemeler ele geçirildi. Bunlar arasında 1 adet doktor önlüğü, 1 ultrason cihazı, 1 stetoskop, 2 tansiyon cihazı, 75 adet enjektör, 1 akupunktur ölçüm cihazı ve 237 adet akupunktur iğnesi bulundu. Bunun yanı sıra, 320 adet cinsel ilaç ile üretimde kullanılan birçok malzeme de ele geçirildi. Bu durum, yetki belgesi olmadan sağlık hizmeti sunan kişilerin toplum sağlığını ne denli tehlikeye attığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Sağlık alanındaki denetimlerin sıkı bir şekilde uygulanması gerektiği bir kez daha gündeme geldi. Ülke genelinde sağlığı etkileyen bu tür yasadışı faaliyetlerin önlenmesi adına tüm ilgili kurumların daha fazla önlem alması ve işbirliği içerisinde hareket etmesi önem taşımaktadır. Zira, sahte ilaçların kullanımı hem bireylerin sağlığını tehdit etmekte hem de toplumsal güvenilirliği zedelemektedir.
Jandarma Komutanlığı’nın gerçekleştirdiği bu operasyon, ilgili yasaların ve düzenlemelerin ne denli önemli olduğunu hatırlatmakta. Ayrıca, sağlık alanındaki yasal düzenlemelere uygun hareket etmeyen kişiler hakkında yaptırımların artırılması gerekliliği de ortaya çıkmaktadır. Bu tür olaylar, sağlık hizmeti sunan tüm bireylerin ve kurumların daha dikkatli ve sorumlu bir şekilde hareket etmesini gerektiriyor.
