Son elli yılın en büyük sel felaketiyle sarsılan İspanya’nın Valensiya bölgesinde, aileler ve öğretmenler ölümcül sel felaketinin ardından okullarda hala devam eden hasarların giderilmesi talebiyle bir protesto düzenledi. Bu sel felaketi, Doğu İspanya’da 220’den fazla insanın ölümüne neden oldu ve toplumsal yaşamı derinden etkileyerek binlerce çocuğun eğitimini aksattı.
Protestocular, “Valensiya lideri Carlos Mazon istifa etsin” yazılı pankartlarla şehir merkezinde yürüyüş yaptı. Bu gösteriler, 29 Ekim tarihli Valensiya taşkınlarından tam bir ay sonra gerçekleşti; bu taşkınlar Avrupa’nın en büyük sel felaketi olarak tarihe geçti. Valensiya halkı, hükümetlerinin bu felakete verdiği yetersiz tepkiyi eleştirerek, yetkililerin daha etkin bir müdahalede bulunmaları gerektiğini savunuyor.
Bir öğretmen sendikası, felaketten sonra temizlik ve restorasyon çalışmalarının büyük ölçüde öğretmenler ve gönüllüler tarafından yapıldığını dile getirdi. Selden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen, beş kişi hâlâ kayıp durumda ve birçok otopark hâlâ su altında. Valensiya bölgesinde etkili olan sel, hem bir altyapı krizine hem de eğitim krizine yol açtı.
STEPV adlı bölgesel öğretmen sendikasının verilerine göre, selden en fazla etkilenen bölgede 30 okul hâlâ kapalı durumda ve bu durum, 13 bin çocuğun eğitimine büyük bir darbe vuruyor. Gösterilere katılan yaklaşık 5,000 kişi, eğitim durumuna dikkat çekmek amacıyla bir araya geldi. Bu arada, hükümet yetkilileri restorasyon çalışmalarının devam ettiğini belirtiyor ancak halk, bu çalışmalara dair daha fazla hız ve şeffaflık talebinde bulunuyor.
STEPV sözcüsü Marc Candela, “Öğretmenler, ebeveynler ve gönüllüler okulları temizlemek zorunda kaldı. Bazı okullarda temizlik görevlileri bulunsa da bu yeterli olmaktan uzak,” diyerek durumu özetledi. Eğitim bakanı Daniel McEvoy ise, “Eğitim kurumlarında olağanüstü temizlik ve restorasyon çalışmaları yürütülüyor,” şeklinde bir açıklama yaptı. Bölgesel yönetimden gelen bilgilere göre, 11 Kasım itibarıyla felaketten etkilenen bölgelerdeki 32 bin öğrenci okullarına geri dönmüş durumda.
Valensiya Başkanı Carlos Mazon, bölgedeki sel uyarılarının halka geç ulaşması nedeniyle sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Mazon, yaşanan hataları kabul ederken istifa etmemeyi tercih etti. Onun bu tutumu, protestoların arka planında yatan öfke ve taleplerin ana nedenlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Bu olaylar, İspanya’da doğal felaketlerin toplum üzerindeki etkilerini ve hükümetlerin kriz yönetimi konusundaki sorumluluklarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Valensiya bölgesi, hem ekonomik hem de eğitimsel açıdan yara almış durumda, ve toplumun bu yaraların iyileştirilmesi için ne tür çözümler üreteceği büyük bir merak konusu. Gelecek günlerde, hükümetin nasıl bir yaklaşım sergileyeceği ve halkın bu konudaki tepkilerinin nasıl şekilleneceği izlenecektir.
