Amerikan politikalarının belirlenmesinde ve geleceğin şekillendirilmesinde önemli bir yere sahip olan Washington’daki düşünce kuruluşları, yabancı hükümetlerin ve Pentagon’un yüklenici firmalarının finansmanıyla büyümeye devam ediyor. Bu durum, Politico‘nun başeditörü Michael Schaffer ile paylaşılan bir rapor aracılığıyla dikkat çekiyor. Rapor, resmi olarak yabancı hükümet finansmanını reddeden bir düşünce kuruluşu olan Quincy Sorumlu Devlet Yönetimi Enstitüsü‘ndeki bazı akademisyenlerin çalışmalarına dayanıyor.
Raporda, en büyük 50 düşünce kuruluşunun son beş yıl içinde yabancı hükümetler ile bağlantılı kuruluşlardan yaklaşık 110 milyon dolar aldıkları belirtiliyor. En büyük yabancı bağışçının Birleşik Arap Emirlikleri olduğu ve yaklaşık 17 milyon dolar bağışta bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca, öne çıkan Pentagona bağlı yüklenicilerin ise bu süreçte toplam 35 milyon dolar gelir elde ettiğine değiniliyor.
ATLANTIC VE BROOKINGS KURUMLARI
Atlantic Council ve Brookings Institution sırasıyla yaklaşık 21 milyon dolar ve 17 milyon doların üzerinde yabancı finans alarak listede en üst sıralarda yer alıyor. Toplamda ise 54 farklı hükümet bu sektöre katkıda bulundu ve bu bağışların çoğu Batı yanlısı demokrasilerden gelse de Suudi Arabistan ve Katar gibi zengin otoriter rejimleri de kapsadığını görmekteyiz.
Başeditör Michael Schaffer, bu bağış miktarlarının yalnızca kısmi bilgiler olduğunu ve paranın tam olarak ne kadar olduğunun kesin olarak belirlenemediğini belirtiyor. Zira kayıtlı yabancı ajanların aksine, düşünce kuruluşları gelirlerini açıklamak zorunda değil.
KARA PARA DÜŞÜNCE KURULUŞU
Çalışmayı yürütmekte olan araştırmacılar Ben Freeman ve Nick Cleveland-Stout, sunulan bilgilerin yalnızca gönüllü olarak paylaşıldığını vurguladı. Freeman bu konu ile ilgili şunları dile getirdi:
– ABD’deki en önde gelen dış politika düşünce kuruluşlarının üçte birinden fazlası bağışçı bilgisi paylaşmıyor. Bu kuruluşlara “karanlık para düşünce kuruluşları” diyoruz.
Freeman ve Cleveland-Stout, modern bir düşünce kuruluşunun, bir üniversiteden çok daha fazla bir savunma grubuna benzediğini ileri sürüyor. Rapor, bu kuruluşların yaptıkları işlerde medyatik görünümler, Kongre katılımları, politik diyalogları şekillendirme gibi amaçları olduğunu öne sürüyor.
Amerikalıların, düşünce kuruluşlarının aslında kimler tarafından desteklendiğini bilmek istemektedir. Ancak, bu konuda bazı zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bunlardan biri, hükümetin özel şirketlerin hesaplarını açmasını zorlaştıran anayasadır, diğeri ise bazı düşünce kuruluşlarının kendilerini yüksek fikirli araştırma grupları olarak göstermeye çalışmasıdır. Bu durum, mali kaynakların paylaşılmasında gönüllü olma isteksizliğinin nedenlerinden biridir.
OLAYIN NEDENİ
Nedenini anlamak için, düşünce kuruluşu dünyasını etkileyen en son skandala göz atmak gerekiyor. Geçtiğimiz yaz, Dış İlişkiler Konseyi’nde görev yapmış olan akademisyen Sue Mi Terry’nin Güney Kore hükümeti için uygunsuz şekilde çalıştığı iddialarıyla tutuklandığı olay dikkat çekmektedir. Terry’nin hem Kore hem de ABD yerel görüşlerini yansıtan yazılar yazdığı
