Trump ve Harris: Seçimin Kaderini Kim Belirleyecek?

ABD’deki başkanlık seçimleri için heyecan dorukta. Yarının seçim günü olması nedeniyle merakla beklenen sonuçlar, ülkenin dördüncü kıtasına odaklanmış durumda. 2016 yılından bu yana en fazla skandal, tartışma ve polemiğe tanıklık eden bu seçim süreci boyunca, kamuoyunun aklındaki en büyük soru, kimin kazanacağı. Anket sonuçları birbirine çok yakın, yüzde 1’lik marjlarla ilerliyor; fakat anketler gösteriyor ki, bir aday diğerine göre bir adım önde.
Öne çıkan verilere göre, 270toWin ve 532 Projesi gibi anket toplayıcı siteler, Kamala Harris’in ülke genelinde yüzde 1’lik bir farkla önde olduğunu gösteriyor. Daha önce bazı önde gelen medya kuruluşları, çoğunluk oyunu Donald Trump’ın aldığını belirtirken, diğerleri Harris’i öne çıkarmıştı. Ancak, seçim günü öncesinde, en güvenilir anketler Harris’in önde olduğunu teyit eder bir konuma geldi.
Bununla birlikte, ABD seçimlerindeki yüzde 1’lik bir fark, nitekim belirleyici bir marj değil. Zira, halkın nitelik farklarının bu kadar bölündüğü böyle bir seçimde, önemli olan seçmenlerin bireysel oyları yerine, eyaletlerin oylarının toplamıdır.
HALK DEĞİL, KURUL SEÇİYOR
ABD’de, oy farklarının bu denli yakın olduğu seçimlerde, başkanın seçilme görevi halkın kendisine değil, Seçim Kurulu’na aittir. Yani bir seçmen, oy kullandığında aslında kendi eyaletinin Seçim Kurulu’na, hangi adaya oy vermesi gerektiğini belirtmektedir. Böylece Seçim Kurulu, halkın görüşünü esas alarak ülkenin başkanını seçmiş olmaktadır.
Bu durumda, Seçim Kurulu’na seçilen bir politikacının, kendi eyaletinin oy çoğunluğuna karşı çıkma durumu söz konusu değildir. Ancak bu, nüfusu 100 bin’i geçmeyen eyaletlerin, nüfusu milyonları bulan eyaletlerle aynı sayıda oya sahip olacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla, 100 bin kişilik bir oy sayısı, eyalet bazında 1 milyon kişinin oyu ile eşdeğere gelebiliyor.
Bu bilgiler çerçevesinde, başkan adaylarının kazanılan oy sayısından ziyade, kaç eyaletin kazanıldığı belirleyici faktördür. Seçimlerin gerçek sonucu da bu biçimde ortaya çıkmaktadır.
SEÇİMİ BELİRLEYEN SALINCAKLAR
ABD’nin 50 eyaletinden 7’si, ‘salıncak’ eyaletler olarak adlandırılıyor. Bu eyaletler, her iki adayın da kazanma olasılığının yüksek olduğu bölgeler olarak öne çıkıyor. Anket sonuçlarına göre, Kamala Harris popüler oy oranında önde görünmesine rağmen, salıncak eyaletlerde Donald Trump’ın daha güçlü bir konumda olduğu anlaşılıyor.
New York Times anketlerine dayanarak, Trump, 7 salıncak eyaletinden 5’inde önde gözüküyor. Pennsylvania, Georgia, Kuzey Karolina ve Nevada eyaletlerinde, Trump’ın rakibine göre yüzde birden az bir farkla avantajı bulunuyor. Öte yandan, Arizona eyaletinde ise bu fark üç puanı aşmış durumda. Diğer yandan, Kamala Harris ise Michigan ve Wisconsin eyaletlerinde, Trump’a göre yüzde birden küçük bir farkla öne geçmeyi başarmış durumda.
Burada sunulan tablo göz önüne alındığında, Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanma ihtimali, Demokrat aday Kamala Harris’e kıyasla oldukça yüksek görünüyor. Bu bağlamda, ABD seçimlerinde kazananı tayin eden salıncak eyaletlerin çoğunluğunun Trump’ın lehine dönmesi ol