Eski Yazı Sisteminin Kaynağı: Silindir Mühürler!

Dünyanın bilinen en eski yazı sisteminin kökenleri üzerine yapılan yeni bir araştırma, bu sistemin tarım ürünleri ve tekstil ticaretinde kullanılan silindir mühürlerdeki sembollere dayandığını öne sürmektedir. Mezopotamya’da ticaret yapılan ürünleri temsil eden bu sembollerin, yazının ortaya çıkış sürecinde kritik bir rol oynadığı düşünülmektedir. Yaklaşık 5 bin yıl önce Mezopotamya’nın güneyinde gelişen çivi yazısının, tarım ve tekstil ürünlerinin üretimi, depolanması ve taşınmasının takibini sağlamak amacıyla geliştirilmiş muhasebe yöntemlerinden kaynaklandığına inanılmaktadır.
Araştırmacılar, taş mühürlere kazınmış bazı sembollerin, yazının erken bir hali olarak kabul edilen “proto-çivi yazısı”na dönüştüğünü tespit etmişlerdir. Bu mühürlerin tarihinin, yazının gelişiminden yaklaşık bin yıl önce, yani M.Ö. 4400 yılına kadar uzandığı belirlenmiştir. Bologna Üniversitesi’nden Kathryn Kelley ve Mattia Cartolano, bu mühürlerdeki çeşitli motiflerin proto-çivi yazısına evrildiğini belirtmektedir. Araştırmanın sonuçları, yazıdan önceki dönemde ortaya çıkan mühür sembollerinin proto-çivi yazısı döneminde de gelişmeye devam ettiğini göstermektedir.
Silindir mühürler, Mezopotamya’da uzun süre boyunca kil tabletler üzerine desen basmak amacıyla yuvarlanarak kullanılmıştır. Bu şekilde ticari işlemler ve belgelerin doğrulanması sağlanmıştır. Mühürlerin en eski örnekleri, farklı Mezopotamya şehirleri arasında taşınan kavanoz ve kumaşlarla ilgili ticari işlemleri temsil etmekte olup genellikle tapınak kurumlarını içermektedir. Araştırmacılar, bu motiflerin tarım ve tekstil ticaretine ilişkin ilk yazılı kayıtların proto-çivi yazısı işaretlerine dönüşmesinde etkili olduğunu ifade etmektedir.
Bulunan veriler, proto-çivi yazısının gelişiminde mühür motifleriyle yazı arasında bir süreklilik olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmanın yazarları, mühürlerde bulunan sembollerin proto-çivi yazısı üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurgulamaktadır. Çivi yazısı, ıslak kil üzerine kamış uçlu bir kalemle oluşturulan kama şekilli izlerden oluşmaktadır ve bu izler, konuşulan dili kaydetmek için sesleri temsil eden işaretler oluşturmuştur. Kurutulmuş ya da pişirilmiş kil tabletler bu izleri kalıcı olarak korumaktadır.
Çivi yazısının tarihi, yaklaşık M.Ö. 5500-2300 yılları arasında Mezopotamya’da yaşayan Sümerler tarafından geliştirildiği düşünülen en eski yazı sistemlerinden biri olarak kaydedilmiştir. Daha sonra Akkad İmparatorluğu, bu yazı sistemini kendi dilleri için uyarlamış ve Mezopotamya’nın Babil ve Asur dönemlerinde 2,000 yıldan fazla bir süre boyunca ortak yazı dili olarak kullanılmıştır.
Yeni bulgular, Uruk şehrine ait yaklaşık 5,000 yıl öncesine ait kil tabletlerde görülen proto-çivi yazısı işaretlerinin bazı silindir mühür motiflerinden türediğini ortaya koymaktadır. Mühürlerde yer alan bina sembolleri, kamışlardan yapılmış direkler ve bir kap içinde resmedilen püsküllü kumaş gibi motiflerin, bu erken yazılı işaretlerin temellerini oluşturduğunu iddia eden araştırmacılar, bu bulguların proto-çivi yazısı sembollerinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağına inanmaktadır.
Bu çalışmanın, yazının icadı sürecinin insanlık tarihinin geç tarih öncesi dönemden tarih dönemine geçişinde önemli bir kavramsal sıçrama olduğunu belirten Prof. Silvia Ferrara, geç tarih öncesi sembollerin ilk yazılı sistemlerden birine nasıl dahil olduğunu gösterdiğini vurgulamaktadır. Ancak bazı uzmanlar, bu bulgulara temkinli bir yaklaşım sergilemekte ve silindir mühürlerdeki motiflerin yazının icadını teşvik eden unsurlar olup olmadığı noktasında daha fazla veri gerektiğini belirtmektedir. Göttingen Üniversitesi’nden antropolog Gordon Whittaker, bu konuda nihai bir yargıya var