HSBC Türkiye’den Yıllık İzin ve Babalık İzni Yeniliği!

HSBC Türkiye, 2025 yılına girmesiyle birlikte çalışanların yıllık izin süreleri konusunda iki önemli yenilik gerçekleştirdi. Bu değişiklikler, çalışanların haklarını genişletmeyi ve iş-yaşam dengesini güçlendirmeyi amaçlıyor.
YILLIK İZİN 29 GÜN
Yapılan yeni düzenlemelerle birlikte tüm HSBC çalışanları için yıllık izin süreleri standart hale getirildi. Kıdem ve unvan gözetmeksizin, her çalışan için yıllık izin süresi toplamda 29 gün olarak belirlenmiştir. Bu uygulama, çalışanların dinlenme ihtiyaçlarını karşılamada daha eşit ve adil bir yaklaşım sunmayı hedeflemektedir.
Ocak 2025 itibarıyla uygulamaya alınan diğer bir yenilik ise yeni baba olan çalışanlara sağlanan babalık izni süresinin 10 günden 4 haftaya çıkarılmasıdır. Bu değişiklik, yeni babaların daha fazla zaman geçirmesine olanak tanıyarak aile bağlarını güçlendirmeyi ve bebeklerin ilk dönemlerine daha fazla tanıklık etmelerini desteklemeyi amaçlamaktadır.
‘BABALIK İZNİ 10 GÜNDEN 4 HAFTAYA ÇIKARDIK’
HSBC Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Funda Temoçin, “2025 yılına girerken hayata geçirdiğimiz iki yeni uygulama ile yan haklarımızın kapsamını genişletiyoruz” açıklamasında bulundu. Temoçin, yıllık izin sürelerinin 29 gün ile tüm çalışanlar için standart hale getirilmesini sağlarken, aile odaklı bir yaklaşım ile yeni baba olan çalışanlara ayırdıkları süreyi artırarak, ailevi bağların güçlenmesine katkıda bulunduklarını vurguladı. Ayrıca, babalık izninin uzatılmasının, çalışanların esenliği açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti.
HSBC, bu yeniliklerle birlikte çalışanlarının dinlenme ve yenilenme fırsatlarının, iyi bir çalışma deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğuna inandığını belirtti. Şirket, çalışanları için sağladığı bu yeniliklerle, iş ve özel hayat dengesini güçlendirerek, çalışan memnuniyetini artırmayı ve aynı zamanda iş verimliliğini yükseltmeyi hedeflemektedir.
Yıllık izin ve babalık izni sürelerindeki bu iyileştirmeler, HSBC Türkiye’nin çalışanlarına verdiği önemin bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. Çalışanlar, bu düzenlemelerle birlikte, hem işe daha motive bir şekilde dönerek verimliliklerini artıracak hem de aile hayatlarında daha fazla zaman ayırarak, hayat kalitelerini yükselteceklerdir.
Sonuç olarak, HSBC Türkiye’nin uyguladığı bu yeni politika, sadece bir işveren olarak çalışanlarına özen göstermenin yanı sıra, sosyal sorumluluk konusunda da önemli bir adım atıldığını göstermektedir. Şirketin bu yaklaşımı, diğer organizasyonlara da örnek teşkil edecek niteliktedir ve çalışma hayatında pozitif değişimlerin habercisi olmaktadır.