Türkiye’de Diş Hekimliği Krizi ve Talepler!

Türkiye’de ağız ve diş sağlığı konuları, Türk Dişhekimleri Birliği’nin (TDB) merkezinde gerçekleştirilen bir toplantıda geniş bir şekilde ele alındı. Bu toplantıya, TDB Başkanı Fatih Güler, Kamu Diş Hekimleri Derneği Başkanı diş hekimi Necat Dilaver, Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı diş hekimi Özgür Öz ve Hekimsen Sendikası Ankara Şube Başkanı Uzman diş hekimi Banu Yıldırım katıldı. Başkan Güler, toplantıdaki konuşmasında Türkiye’deki koruyucu diş hekimliğinin hala yeterince gelişmediğine ve çocuk başına düşen çürük, eksik ve dolgulu diş sayısının OECD ülkelerindeki ortalamanın çok üzerinde olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, diş fırçası ve diş macunu kullanımında da birçok ülkenin gerisinde olunduğu vurgulandı.
TDB Başkanı Fatih Güler, konuşmasında ağız diş sağlığı kuruluşlarında meslek dışı şahısların ortak olmasına karşı durduklarını ifade etti. Özel sağlık kuruluşları yönetmeliğinin, diş hekimi olmayan kişilerin ağız ve diş sağlığı merkezlerine %49 oranında ortak olmasının önünü açtığını belirten Güler, bu durumu şiddetle reddettiklerini ve itiraz ettiklerini açıkladı. Türkiye’deki 105 diş hekimliği fakültesi ile aktif olarak çalışan 49 bin 300 diş hekimine dikkat çeken Güler, diş hekimlerinin %59’unun özel sektörde, %37’sinin ise kamu ve diğer kuruluşlarda istihdam edildiğini aktardı.
2003’te diş hekimliği fakültelerine 923 öğrencinin alındığını, 2016’da bu sayının 3 bin 900’e, geçen yıl ise 11 bin 254’e kadar çıktığını belirten Güler, yeni diş hekimliği fakültelerinin açılmasının kesinlikle gereksiz olduğunu ifade etti.
“SAĞLIKTA ŞİDDETİ ASLA KABUL ETMİYORUZ”
Fatih Güler, sağlıkta KDV’nin %1’e düşürülmesini talep ettiklerini dile getirerek, diş hekimlerinin kamu kurumlarında daha fazla istihdam edilmesi gerektiğini söyledi. Kamu sektöründe çalışan diş hekimlerinin ciddi sorunları olduğuna ve bu sorunların çözülmesi gerektiğine dikkat çekti. Mevcut 20 dakikalık MHRS süresinin diş hekimliği için çok yetersiz olduğunu ifade eden Güler, meslektaşlarının yıpranma payı talep ettiğini, bunu özel sektörde de istediklerini belirtti. Ayrıca, ceza ve tutukevlerinde görev yapan diş hekimlerinin, Adalet Bakanlığı’na bağlı olmaları sebebiyle sağlık hizmetleri sunan diğer meslektaşlarıyla kıyaslandığında önemli bir ücret farkı yaşadıklarını vurgulayarak, bu farkın mutlaka kapatılmasını talep ettiklerini açıkladı.
TDB’nin, Adalet Bakanlığı’na bu konularda birkaç kez başvuruda bulunduğunu belirten Güler, ceza ve tutukevlerinde çalışan diş hekimlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi için girişimlerde bulunacaklarını söyledi. Diş hekimliği mezuniyet sonrası eğitiminin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savunan Güler, bunun mesleğin sürekli güncellenmesi için şart olduğunu ifade etti. Sağlıkta şiddeti asla kabul etmediklerini vurgulayan Güler, Türk Diş Hekimleri Birliği olarak bu konuda hukuk danışmanlarıyla, odalarıyla ve sendikalarıyla iş birliği içinde çalıştıklarını açıkladı.
Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı diş hekimi Özgür Öz, sendika olarak nitelikli iş gücünün yeterli koşullar altında hizmet üretemediği için itiraz ettiklerini söyledi. 10-15 dakika aralıklarla diş hekimi hizmeti sağlamanın imkânsız olduğuna işaret eden Öz,