Trump’ın Dokunulmazlığı ve ABD’de Yaklaşan Tehlike!

ABD Yüksek Mahkemesi, 6 Ocak Kongre baskınındaki rolü ve 2020 başkanlık seçimlerine müdahale iddiaları için Donald Trump’ın bazı konularda dokunulmazlığı olduğuna hükmetti. Bu karar, demokrasiye yönelik engellerin ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Yüksek Mahkeme’nin verdiği karar, ABD başkanının anayasal yetkisi dahilinde hareket ettiği sürece cezai sorumluluğunun olmayacağı anlamına geliyor. Bu durum, ülkeyi gangster kapitalizminin etkisi altına sokabilir.
Eski suçlu, beyaz milliyetçisi ve diktatör olma hayali kuran Donald Trump, seçilmesi durumunda sınırsız güce ulaşabileceğini düşünüyor. Yüksek Mahkeme’nin kararı, Trump’ın resmi yetkisini kötüye kullanabilmesini sağlayarak yerli bir terörist olarak hareket etme olasılığını artırabilir. Karara karşı çıkan Yargıç Sotomayor, kararın yol açabileceği olumsuz sonuçlara dikkat çekerek bu durumu eleştiriyor.
Trump seçilirse, demokrasinin ilerlemesi duracak, gençler dışlanacak, eşitsizlikler artacak ve ekonomi durgunluğa girecek. Eleştirel düşünce ve kurumlar kuşatma altına alınacak. Trump’ın yönetimi altında, eleştiriye izin verilmeyecek, sosyal sorunlar kriminalize edilecek, basın özgürlüğü kısıtlanacak ve ülke totaliter bir yapıya doğru ilerleyebilir.
Gelecekte Trump seçilirse, muhaliflere saldırılar düzenlenebilir, Nazi Almanya’sındaki uygulamalara benzer yasalar çıkarılabilir. Yozlaşmış Yüksek Mahkeme’nin verdiği karar, demokratik değerleri tehlikeye atabilir. Amerika, hukukun üstünlüğü yerine faşizmin yükselişini görebilir.
Bu durumda, toplum militarize edilecek, korku ve şiddet yayılacak. Trump ve yanındaki kişiler, muhaliflere yönelik baskı ve hakaretlerle yasal olmayan uygulamalara başvurabilir. Yüksek Mahkeme’nin verdiği dokunulmazlık kararı, Trump’ın otoriterlik eğilimlerini serbestçe kullanmasına izin verebilir.
Tüm bunlar, kapitalizmin ve demokrasinin çöküşüne işaret ediyor. Toplumun bireyleri, yalnızlık ve korku içinde kaybolabilir. Eleştirel düşünce ve değerler yerini şiddet ve açgözlülüğe bırakabilir. Bu durumu durdurmak için kitlesel bir direniş gerekebilir. Umutsuz olabiliriz, ancak umudumuzu kaybetmememiz önemli.