Son dönemlerde dünya genelinde uygulanan yaptırımlar, Yıldız Holding’e bağlı Tüpraş’ın stratejilerini etkiledi. Tüpraş Yatırımcı İlişkileri Direktörü Levent Bayar’ın Reuters’a yaptığı açıklamada, “Son yaptırımların ardından Ural petrolü alımını durdurduk ve son sevkiyatlarımızı Şubat ayı içinde alacağız,” ifadelerini kullandı. Bu, Türkiye’nin enerji piyasasında bir değişimin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Ancak, Tüpraş’ın Rusya’dan rafine ürün ithalatına devam edip etmeyeceği konusunda kesin bir bilgi verilmedi. Şirket, konu hakkında yapılan yorum taleplerine henüz yanıt vermemiş durumda. Bu durum, yatırımcılar ve piyasa analistleri arasında belirsizlik yaratıyor, zira Tüpraş’ın gelecekteki alım kararları, hem şirketin finansal durumu hem de Türkiye’nin enerji güvenliği açısından büyük önem taşıyor.
Tüpraş, 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonrasında, Rus petrolü alanında önemli bir aktör haline gelmişti. Türkiye’nin enerji düzenleyici kurumunun verilerine göre, Ocak-Kasım 2024 döneminde Rus petrolü, Türkiye’nin toplam petrol ithalatının yüzde 65’ini oluşturdu. Bu rakam, Türkiye’nin enerji bağımlılığını göstermesi açısından dikkat çekici bir tablo sunuyor.
2023 yılı itibarıyla Tüpraş, günlük 178 bin varil Rus petrolü ithal etmede başarılı oldu. Ancak bu rakam, 2024 yılı için hedeflenen 225 bin varile çıkarak rekor seviyeye ulaşacak. Kpler adlı denizcilik veri analiz şirketine göre, Tüpraş’ın Rus petrolü ithalatı 2021’den 2022’ye neredeyse iki katına çıkarak günlük 170 bin varili bulmuştu. Bu durum, Tüpraş’ın Rusya ile olan ticari ilişkilerinin ne denli derinleştiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Diğer yandan, finansal açıdan Tüpraş’ın 2024 yılı için net kâr beklentisi 18,32 milyar lira (yaklaşık 505,1 milyon dolar) olarak açıklandı. Şirketin 2023 yılı net kârı ise 77,35 milyar lira düzeyindeydi. Bu rakamlar, Tüpraş’ın piyasa koşullarına ne denli hızlı bir şekilde adapte olabileceğinin ve enerji sektöründeki dalgalanmalara karşı mücadelesinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Tüpraş’ın gelecekteki stratejileri ve Rus petrolü ile olan ilişkisi, sadece şirketin kârlılığı açısından değil, aynı zamanda ülkenin enerji politikaları açısından da önemli bir konumda bulunuyor. Şirketin nasıl bir yol haritası çizeceği ve bu çerçevede nasıl bir enerji alım politikası izleyeceği, önümüzdeki dönemde dikkatle izlenmesi gereken hususlar arasında yer alıyor.
