“`html
RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) üyesi Tuncay Keser, TRT Haber’in İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun gözaltına alınmasının ardından, 20 Mart 2025 tarihinden itibaren ilgili soruşturma ile ilgili yayınların incelenmesi ve değerlendirme raporu hazırlanarak RTÜK gündemine getirilmesi amacıyla Kurum’a başvuruda bulundu.
Keser, başvuru dilekçesinde gözaltıların ardından RTÜK’ün 20 Mart tarihinde bazı medya kuruluşlarına yaptırım uyguladığını hatırlattı. Özellikle NOW TV, Halk TV, Tele 1 ve SÖZCÜ TV gibi kanallara yönelik bu yaptırımlar, RTÜK’ün medya yayın ilkelerine bağlı kalmadığı iddiasıyla desteklenmiştir. Keser, “6112 sayılı Kanun’un, ‘Yayın hizmeti ilkeleri’ başlıklı 8’inci maddesi, ‘Medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar.’ şeklinde belirlenmiştir…” ifadelerini kullanarak, medya kuruluşlarının uymak zorunda olduğu temel ilkelere dikkat çekti.
TRT Haber’in 20 Mart 2025 tarihli 24 saatlik yayın dönemi incelendiğinde, “İBB Soruşturması” konulu yayınlarda yaklaşık 11 saat 6 dakika süren 78 ayrı başlık altında yayın yapıldığı tespit edilmiştir. Bu yayınlarda, “Para trafiği nasıl takip edildi”, “İBB’de rüşvet çarkı mı kurdular”, “İBB yolsuzluk soruşturmasında yeni görüntüler”, “Şüphelilerin evinden balya balya para çıktı”, “İşte ele geçirilen paralar”, “İmamoğlu’nun şirketlerine para aktardılar” gibi ifadeler kullanıldığı belirtilmiştir.
‘Kamu yayıncısı sorumluluğuyla bağdaşmadığı açıktır’
Keser, başvuru dilekçesinde ayrıca TRT Haber’de yayınlanan “Satır Başı” programının bir bölümüne de eleştiriler getirdi. Aynı gün yayınlanan ‘Satır Başı’ programının 10:40:38’de başlayan bölümünde ‘İBB’de Para Çarkı Nasıl İşledi?’ başlığı altında yapılan yayında, sunucu ve program konuğu arasında geçen diyalogda; Anda Özmen’in “Yavaş yavaş detayların ortaya çıktığını görüyoruz…” gibi ifadeleri kullanması ve Araştırmacı Hilmi Daşdemir’in “Bunlar yeni ortaya çıkan ayrıntılar…” demesi, masumiyet karinesinin ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu tür yayınların, kamu yayıncısı sorumluluğuyla bağdaşmadığı açıkça ortadadır.
Keser ayrıca, “Haklarında yargı kararı olmayan kişileri suçlu ilan eden ve cezaevinde kalacakları süreye ilişkin tahminlerde bulunan bu tür yayınların, haber verme ile basın ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını” vurgulamıştır. Aynı tarihli ‘Gece Bakışı’ programında da benzer şekilde ‘İş İnsanlarından Zorla Para Toplandı’, ‘Rüşvetle Gayrimenkul Elde Ettiler’ gibi başlıklarla kişilerin suçlandığı ifade edilmiştir.
‘Kamu yayıncısı tarafından gizlilik kararı ihlal edildi’
Keser’in başvurusunda ayrıca, soruşturmanın gizlilik kararı olmasına rağmen elde edilen birçok görüntünün TRT Haber ekranlarına taşınarak gizlilik kararının ihlal edildiği de vurgulanmıştır. “Halkın vergileriyle fonlanan kamu yayıncısı konumundaki TRT’nin, yayınlarında tarafsız ve hukuka saygılı olması zorunludur” diyen Keser, TRT Yönetimi’nin 2954 sayılı TRT Kanunu ile birlikte 6112 sayılı Yasa’da belirlenen yayın ilkelerine uymak zorunda olduğunu belirtmiştir. 20 Mart 2025 tarihinde
