Çin’in Hunan eyaletinde, 2024 yılı Kasım ayının ilk günlerinde, bir araç sabah saatlerinde Yongan İlkokulu önünde öğrencileri ve yayaları ezdi. Devlet medyası, bu üzücü olayda birçok kişinin yaralandığını bildirdi. Kaza, Changde şehrindeki ilkokula öğrencilerin giriş yaptığı sırada gerçekleşti. Olayın ardından, sağlık ekipleri yaralıları hastanelere ulaştırmak için seferber oldu.
Bu olay, Çin’de son günlerde meydana gelen benzeri bir saldırının ardından gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta Zhuhai’de, bir sürücü spor merkezindeki kalabalığın üzerine arabasını sürdü. Bu şiddetli saldırıda, 35 kişi hayatını kaybederken, 43 kişi de ağır yaralandı. Olayın ardından, polis, sürücünün boşanma davasındaki anlaşmazlıkları nedeniyle bu acımasız eylemi gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu tür saldırılar, sosyal ve psikolojik sorunların yanı sıra devletin güvenlik politikalarına dair derin tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Sosyal medyada yayılan videolar, ilkokulun önünde yaşanan korkuyu açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Görüntülerde çocukların panik halinde koşarak kaçtığı ve “Bizi kurtarın” diye bağırdığı duyuluyor. Ülkenin kamuoyunu derinden sarsan bu olay, Türkiye gibi sosyal medya mecralarında daha fazla tartışılmakta. Diğer bir videoda ise bir adam, kalabalık tarafından dövülerek kelepçelendi. Bu adamın, olayın faali olduğu düşünülen sürücü olduğu tahmin ediliyor. Devlet televizyonu CCTV, saldırganın okul ile herhangi bir bağlantısının olmadığını belirtti.
Olay sonrası Çin sosyal medya platformu Weibo’da birçok kullanıcı, bu tür şiddet olaylarının neden sıklıkla meydana geldiğine dair sorular sormaya başladı. Bir kullanıcı, “Bu tür olaylar neden bu kadar sık yaşanmaya başladı? Neden sürekli öğrenciler hedef alınıyor? Toplumda ne ters gidiyor?” şeklinde serzenişte bulundu. Ancak, bu tür eleştiriler genellikle hızlı bir şekilde sansürleniyor. Hükümet, sosyal medyada geniş sansür yetkilerine sahip ve ‘vahşi katliamlar’ olarak adlandırılan olaylarla ilgili yazılan birçok yorum, hemen siliniyor.
Çin’deki toplumsal huzursuzluk ve güvenlik endişeleri giderek artıyor. Her geçen gün artan şiddet olayları, toplumun çeşitli kesimlerinde derin kaygılara yol açıyor. Uzmanlar, bu tür olayların arkasında yatan toplumsal nedenlerin incelenmesi gerektiğini düşünüyor. Psikologlar ve sosyologlar, boşanma, aile içi sorunlar ve sosyal izolasyon gibi faktörlerin, bireyleri bu tür şiddet eylemlerine yönlendirebileceğini belirtiyorlar. Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için toplumun her kesiminde bir farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Çin’deki bu olaylar, sadece bireysel eylemler olarak değil, aynı zamanda daha geniş toplumsal sorunların ve sistematik sorunların bir yansıması olarak değerlendirilmeli. Bu olayların, toplumun farklı kesimlerinde yarattığı etkilerin araştırılması, gelecekteki benzer trajedilerin önlenmesi açısından kritik öneme sahip. Herkesin adalet ve güvenlik arayışını sağlamada birlikte hareket etmesi, toplumsal dayanışmanın gelişmesi için gereklidir.
