2024 yılı Temmuz ayının 18’inde, Antalya Organize Sanayi Bölgesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı olan Ali Bahar, kendisine ait ‘Alber’ isimli teknesi ile denize açıldı. Bu tekneye, Bahar ile birlikte iki kişi daha eşlik etti. Üçlü, geceyi deniz üzerinde geçirdikten sonra sabah saatlerinde limana dönme kararı aldı. Limana yanaşmak üzereyken teknede oturmak amacıyla kullanılan bir parçanın denize düşmesi üzerine Ali Bahar, suya atladı. Ancak, teknedeki arkadaşı M.S.Ç. durumu fark etmeden manevra yapınca Ali Bahar, motor pervanelerinin arasında sıkıştı. Bahar’ın düştüğü bu durumu fark edenler, hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’nden yardım talebinde bulundu. İhbarın ardından bölgeye Sahil Güvenlik botu yönlendirildi. Sudan çıkarılan Ali Bahar hızlıca kıyıya getirildi fakat çok kan kaybetmiş ve kalbi durmuş durumda olduğu tespit edildi. Yoğun çabalara rağmen kurtarılamayan Bahar’ın cenazesi, ATSO’da düzenlenen bir törenin ardından Uncalı Mezarlığı’na defnedildi.
EŞİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Tekne kazasına ilişkin hazırlanan iddianame, Kemer Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar, savcılıktaki ifadesinde, “Eşim, uzun yıllardır denizci lisansına sahip bir denizcidir. Olayı öğrendiğim andaki şok haliyle tansiyonum yükseldi. İlk ifademde şikâyetçi olmadığım yazsa da, olay anında alınan bilgilerin dosyadaki bilgilerle çeliştiğini öğrendim. Olay günü teknede bulunan M.S.Ç. ve Y.C.Ç. ile ilerleyen süreçte tespit edilecek diğer şahıslar hakkında davacı ve şikayetçiyim” ifadesini kullandı.
‘ARALARINDA İLİŞKİ VARDI’
Savcılıktaki ilk ifadesinde, Y.C.Ç.’nin, Ali Bahar’ın uzun yıllardır arkadaşı olduğunu ifade eden M.S.Ç., ek ifadesinde, “Ali Bahar ile Y.C.Ç. arasında bir ilişki olduğunu” belirtti. M.S.Ç., “Ali, ailesinin mahremiyetini korumak adına bu durumu açıklamak istemedi. Ancak olaydan sonra bunu Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar’a bu konuyu detaylı bir şekilde açıkladım” dedi.
‘BULUŞMA PLANLIYDI’
M.S.Ç., daha önceki beyanında buluşma anını ‘yolda karşılaşma’ şeklinde izah ettiğini ancak bunun doğru olmadığını savundu. Olayın ciddiyetine dair, “Ali’nin tanınan biri olmasından dolayı, benim orada olmam şahısların ve ailelerin durumunu korumak için gerekli
