ABD’de başkanlık yarışının son gününde, Cumhuriyetçi aday Donald Trump ile Demokrat aday Kamala Harris, seçimlerin kaderini belirleyecek olan salıncak eyaletlerde yoğun bir çaba harcayarak kararsız seçmenleri ikna etmeye çalıştı. 5 Kasım Salı günü yapılacak olan 60. başkanlık seçimleri için geri sayım hızla sürerken, her iki aday da kendi seçim kampanyalarının final gününü oldukça yoğun geçirdi.
Demokrat aday Kamala Harris, seçimlerin en kritik eyaletlerinden biri olan Pennsylvania’da 5 ayrı seçim mitingi düzenleme kararı alırken, Trump ise aynı gün içinde Pennsylvania’nın yanı sıra North Carolina ve Michigan eyaletlerindeki etkinliklere katılmayı tercih etti. Her iki aday da Pennsylvania eyaletinde ardı ardına düzenledikleri mitinglerle bu eyaletin 19 delegesini kazanma hedefinde. Zira bu eyalet, seçimlerin sonucunu belirlemede büyük bir öneme sahip.
ABD başkanlık seçimlerinde toplam 538 delege bulunmaktadır. Bu sistemde, 270 delegeye ulaşan adayın seçimleri kazanması söz konusu. Bu seçimlerde, özellikle Pennsylvania, Georgia, Arizona, Nevada, North Carolina, Michigan ve Wisconsin gibi salıncak eyaletler, ülkenin bir sonraki başkanının kim olacağı üzerinde en büyük etkiyi yaratacak olan bölgeler arasında yer alıyor. Bu durum, her iki adayın da stratejilerini bu eyaletlere yoğunlaştırmasına sebep oluyor.
Gözlemler gösteriyor ki, Harris ve Trump’ın bu eyaletlerde yürüttüğü faaliyetler, kararsız seçmenleri hedef alarak onların oylarını kazanmak için büyük bir mücadele içerisinde geçiyor. Her iki adayın da Pennsylvania’da ve diğer kritik eyaletlerde organize ettiği etkinlikler, seçimin kaderini belirlemek adına çok önemli bir strateji olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, ABD medyasında yer alan haberlere göre, seçim gecesi Harris, sonuçları Washington D.C.’de bulunan Howard Üniversitesi kampüsünde takip edecekken; Trump ise Florida’nın West Palm Beach şehrinde seyirci karşısında olmayı planlıyor. Bu durum, her iki adayın da seçimin belirsizlik dolu akşamını nerede yaşamak istediklerini gösteriyor.
Geçtiğimiz süreçte, her iki aday da kendi destekçilerini motive etmek ve seçim günü için hazırlıklarına odaklanmak adına oldukça yoğun bir program yürüttüler. Harris’ın Pennsylvania’daki mitingleri, özellikle kadın seçmenler ve çeşitli etnik gruplar arasında büyük ilgi gördü. Trump ise, kırsal bölgelerdeki destekçilerini harekete geçirerek, bu kesimin desteğini alma peşinde. İki aday için de bu stratejilerin başarıya ulaşması, toplamda elde edilen delegelerin sayısını belirleyecek ve seçimlerin sonucunu etkileyebilecek bir unsur olarak ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak, 5 Kasım tarihindeki başkanlık seçimleri, sadece iki aday arasında değil, aynı zamanda Amerikan toplumunun farklı kesimleri arasında da bir tercih savaşı olarak şekilleniyor. Bilhassa, her iki adayın da salıncak eyaletlerde yoğunlaşması, bu seçimlerin önemini daha da artırmakta ve tüm gözlerin bu eyaletlere çevrilmesine önemle neden olmaktadır.
