Dünyanın en derin çukuru, Kola Süper Derin Sondajı olarak bilinir ve bu unvanı toplayan tüm bilgilerin sonucudur. Sovyetler Birliği tarafından başlatılan bu bilimsel sondaj çalışması, 1970 yıllarında Murmansk bölgesinin kuzeybatısındaki Pechengsky Bölgesi’nde, Barents Denizi kıyısında gerçekleştirilmiştir. Bu derinlik, Finlandiya ve Norveç’in yakınında yer almasıyla dikkat çeker.
Kola Süper Derin Sondajı, aslında yalnızca 23 santimetre (9 inç) genişliydedir ve 12.262 metre (40.230 fit) derinliğe ulaşmıştır. Ancak derinliği, onu dünyadaki en derin delik yapmak için yeterlidir. Bu delik, sıradan bir sondaj deliğinden daha fazlasıdır; onun ardındaki iklimsel, jeolojik ve fiziksel bilgiler, bu projeyi insanlık için öncü kılmaktadır.
Sıcaklık ve Çalışmanın Sonu
Kola Süper Derin Sondajı’nın kazılması, dönemin bir bilimsel silahlanma yarışının sonucuydu. 1960’ların sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri uzaya erişim yarışını kazanmıştı ve diğer ülkeler, Dünya’nın merkezine ulaşma hedefiyle birbirleriyle yarışıyordu. Ancak, bu çaba, birçok zorluk ile karşı karşıya kalmaktaydı. Projenin sona ermesinin en büyük nedenlerinden biri, yer altındaki sıcaklığın büyük ölçüde yükselmesidir; kazmanın yapıldığı derinlikte hava sıcaklığı 180°C (356°F) seviyesine ulaştı. Bu sıcaklık, işin sürdürülememesi anlamına geliyordu.
Kola Süper Derin Delik, aslında tek bir delik değil, ana delik etrafında yer alan birkaç sondaj deliğine bağlı bir sistemdir. En derin noktasında, delik temel olarak 37.8 Eyfel Kulesi uzunluğunda bir derinliğe sahiptir. Asıl amacı, gezegenimizin fiziksel yapısına dair daha fazla bilgi elde etmekti; bu nedenle bilim insanlarının hedefi, gezegenin tam merkezine ulaşmaktı.
Dünyanın En Derin Çukurunun İçindeki Keşifler
Bilim insanları, Dünya’nın oluşumu hakkında birçok bilgiye sahip olmayı umuyorlardı. Ancak karşılarına çıkan sürpriz keşifler arasında, yaklaşık 6.4 kilometre (yaklaşık 4 mil) derinlikte 2 milyar yıllık mikroskobik plankton fosillerinin bulunması önemliydi. Bu fosiller, bilim insanlarının geçmişe dair bilgiler edinmelerine yardımcı oldu.
Aynı zamanda, Kola Süper Derin Sondajı ile yer altında serbestçe akan su sistemlerinin varlığı da keşfedildi. Bu su, yeraltındaki kayalarla sıkıştırılmış ve yüksek basınç altında tutulmuştu. Burada yapılan araştırmalar, granitin düşünülenden daha yüksek derinliklerde bazalta dönüşmediği ve bu geçişin aslında Dünya yüzeyinin 4,3 mil altında başladığına dair bir kanıt bulamadıklarını bemletti.
Öte yandan, bilim adamları yer altındaki büyük miktarda hidrojen gazının da varlığını tespit ettiler. Bu, sondaj deliğinden akan çamurun hidrojenle “kaynadığı” şeklinde tanımlandı.
1996’daki Çalışmaların Sona Erişi
Kola Süper Derin Sondajı’ndaki tüm çalışmalar, 1995 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından sona erdi. Günümüzde bu alan tamamen terk edilmiş durumda. Bununla birlikte
