JWST, Erken Evrende Gizemli Galaksileri Keşfetti!

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), uzaya fırlatılmasının üzerinden geçen üç yıl boyunca, Güneş Sistemi ve Samanyolu Galaksisi’ni incelemekle kalmayıp, “Büyük Patlama”nın hemen sonrasındaki ilk yıldızlarla galaksileri, ötegezegenleri ve olası yaşam belirtilerini araştırmak amacıyla gezegenlerin atmosferlerini analiz etmektedir. Uzayda konumlanmış olması, JWST’nin atmosferin ışığı engelleme etkisinden uzak kalmasını sağlamaktadır. Bu durum, teleskobun görünür ışık ve kızılötesi kameralarının evrenin en derin köşelerinden, ilk dönem nice görseller elde etmesini mümkün kılmaktadır.
JWST’nin Tespit Ettiği En Uzak Mavi Galaksi
JWST, yüksek çözünürlüklü kameralarıyla “Büyük Patlama”dan yaklaşık 300 milyon yıl sonra oluşan “JADES-GS-z14-0” adındaki en uzak galaksiyi keşfedebilmiştir. Bu galaksinin belirgin bir özellik taşıdığı belirlenmiş ve kütlesinin Güneş’in yaklaşık 400 milyon katı olduğu tespiti yapılmıştır. Galaksiler büyüdükçe içindeki yıldızlar, patlayarak toz oluşturmakta ve bu toz mavi ışığı emip galaksilerin kırmızı görünmesine neden olmaktadır. JWST’nin bulguları, bahsi geçen galaksinin parlak, büyük ve mavi renkte olduğunu ortaya koymuştur.
İlk Galaksilerdeki Alışılmadık Kimyasal Maddeler
Evrenin ilk dönemlerinde yalnızca hidrojen, helyum ve çok az miktarda lityum bulunuyordu. Ancak bilinen yaşam formları için gerekli olan kalsiyum ve oksijen gibi elementler, erken yıldızların çekirdeklerinde meydana gelmiştir. JWST’nin hassas kızılötesi spektrometresi (NIRSpec) verileri, ilk galaksilerin daha fazla nitrojen, helyum, neon ve karbon gibi olağan dışı kimyasal maddeler içerdiğini ortaya koymuştur. Bu keşif, yıldızların ve galaksilerin kimyasal evriminin henüz tam olarak anlaşılamadığını göstermektedir.
Galaksi Kümelerinin Mercekleme Etkisi
JWST, kütle çekimsel mercekleme etkisini kullanarak devasa galaksi kümelerinin erken evrenin sönük galaksilerini tespit etmesini sağlamaktadır. Bilim insanları, JWST kullanarak galaksilerin sönükleşip, yıldız oluşumlarının sona erdiği dönemleri keşfetmeyi hedeflemektedir. JWST, beklenenden dört kat daha fazla ışık yayan, erken evren dönemine ait birçok küçük galaksiyi tespit etmiştir. Bu galaksilerin, “Büyük Patlama”dan sonraki kozmik karanlık çağların sona ermesinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir.
Erken Evrende Küçük, Parlak Kırmızı Noktalar
JWST, erken evrendeki dönüşüm hakkında bilgi sağlamak amacıyla, kaynağı bilinmeyen sayısız “küçük kırmızı nokta” saptamıştır. Başlangıçta bu noktaların devasa galaksi kümeleri olduğu düşünülse de, daha sonrasında bu noktaların süper kütleli kara deliklerin etrafında ışık yayan hidrojen gazı akışı olduğu belirlenmiştir. Aynı zamanda bu “noktalar”, hem yıldız kümeleri özelliklerini hem de aktif galaksi çekirdeklerini barındırabilir. Bilim insanları bu noktaların yıldız kümelerinin galaksi çekirdeklerine dönüşüm aşamasında olup olmadığını araştırmaktadır.
JWST’nin Galaksi Cesetleri ve Erken Evrende Yıldız Oluşumu
Webb teleskobu, erken evren dönemine ait canlı galaksilerin yanı sıra, kozmik şafaktaki yoğun yıldız oluşum kalıntıları olarak değerlendirdiği “galaksi cesetleri”ni de tespit etmiştir.