Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, 2025 yılı bütçelerinin görüşmeleri devam ederken, kurumlar arasında TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın bütçeleri ele alınmaktadır. Bu süreçte, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündemde olan gençlerin gözaltında maruz kaldıkları çıplak arama, şiddet ve işkence iddialarına karşı savunmada bulundu.
Son dönemde, TRT World Forum’u sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor” sloganıyla protesto edilen dokuz gencin durumu dikkat çekmiştir. Bu gençler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandıktan sonra, gözaltında çıplak aramaya maruz kaldıkları, bedenlerinde işkence izlerinin bulunduğu ve başörtülerinin kesildiği gibi iddialarla gündeme gelmiştir.
Tunç, bu iddiaları reddederek, “Aramalar, insan haysiyetine saygı esas alınarak gerçekleştirilir. Söz konusu aramalar uluslararası kriterler çerçevesinde yapılmıştır” diyerek, yapılan işlemlerin meşru olduğunu savundu. Ayrıca iddialarla ilgili daha fazla açıklama yaparak, cezaevlerinde yaşanan uygulamalar üzerine eleştirileri yanıtladı.
Adalet Bakanı, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Cezaevleri demişken burada birtakım eleştiriler oldu özellikle uygulamalarla ilgili. Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki iddialara ilişkin olarak da sizleri bilgilendirmek istiyorum.” Ayrıca, İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan kişilerin ceza infaz kurumuna alınması sırasında kötü muameleye maruz kaldıkları iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Tunç, “Kuruma girişte Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’in ilgili maddeleri kapsamında uygulama gerçekleştirilmiş olup çıplak arama yapılması kesinlikle söz konusu değildir” şeklinde konuşarak, uygulamaların yönetmeliklere uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini vurguladı.
Yılmaz Tunç, bu uygulamaların yasalar çerçevesinde, insan onuruna yakışır bir biçimde olduğunu ifade ederek, “Ceza ve tevkifevlerinde yapılan bütün uygulamalar mahremiyete ve insan haysiyetine saygı esas alınarak gerçekleştirilmektedir.” dedi. Ayrıca, söz konusu olayda fiziki ve detaylı aramaların insan onurunu zedelemeyecek şekilde uluslararası kriterler kapsamında yapıldığını belirtti.
Son olarak, ceza ve tevkifevlerinde güvenlik gerekçesiyle bazı eşyaların denetime tabi tutulduğunu dile getiren Tunç, “Kemer, ayakkabı bağcığı ve ebatları nedeniyle, başta intihar olmak üzere kişi güvenliğine zarar verici amaçla kullanılabilecek eşyalar güvenlik gerekçesiyle denetime tabi tutulmaktadır. Burada başörtüsüne yönelik kesinlikle bir kısıtlama söz konusu değildir” diyerek özellikle başörtüsü konusunda herhangi bir kısıtlama yapılmadığını ifade etti.
Bu bağlamda, Adalet Bakanlığı, cezaevlerindeki uygulamalara yönelik eleştirilere yanıt verirken, insan haklarına saygı ve uluslararası standartların esas alındığı bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı.
Kaynak: ANKA
