Sinan Ateş’in Eşi, İmamoğlu’na Destek Verdi

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından gerçekleştirilen cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminde, Ekrem İmamoğlu‘na destek vermek amacıyla Dayanışma Sandığı‘nda oy kullandı. Ayşe Ateş, oy pusulasıyla birlikte kızı Zeynep Banuçiçek Ateş’in CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘e yazdığı mektubu sosyal medya platformu üzerinden paylaşarak dikkat çekti. Paylaşımında “Adalet, gözleri bağlı bir tanrıçadır. Öyle olmalıdır, öyle kalmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Banuçiçek Ateş’in mektubu ise son derece duygusal bir içerik taşıyor. Mektubunda, “Özgür Amca sen babamın katilleri bulunsun diye çok çalıştın. Annem çok korkuyor. Biz de çok korkuyorduk. Ama sen olunca o korkmadı. Biz de korkmadık.” ifadeleriyle adalet arayışlarını dile getiriyor. Kızının, Özgür Özel’e hitap ederek cesaret bulduğunu belirtmesi, mücadelelerinin bir sembolü haline geliyor.
Devamında, “Şimdi senin bizim gibi herkese ihtiyacın var. Sen de korkma. Biz yanındayız.” cümleleri, toplumda birlik ve dayanışma çağrısını vurgularken, bir anlamda siyasal bir mesajda taşıyor. Genç kız, mektubunda Özgür Özel’den, kendisiyle ve ablasıyla Meclis’i gezdirmesini talep ediyor. Bu isteği, aynı zamanda Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u gezdirmek için verdiği sözün hatırlatılmasıyla anlam kazanıyor. “Onu bekleyebilirim. Zaten verdiği kitabı da bitiremedim.” ifadesi ise kızının naif ama bir o kadar da kararlı duruşunu gözler önüne seriyor.
Bu olay, sadece bir ön seçimdeki oylama faaliyeti olmaktan öte, Türkiye’de adalet arayışının ve siyasi mücadelelerin nasıl toplumsal bir dayanışmaya dönüştüğünün bir örneği olarak öne çıkıyor. Ayşe Ateş’in ve kızı Zeynep Banuçiçek Ateş’in bu çabası, adaletin peşinde koşan bir ailenin hikayesinin yanı sıra, toplumda birleştirici bir rol üstleniyor.
Halkın gözünde adalet, sadece bir hukuk kavramı değil, aynı zamanda duygusal ve insani bir gereklilik. Ayşe Ateş’in paylaştığı mektup ve onun getirdiği mesajlar, bu bağlamda önemli bir toplumsal mesaj taşıyor. Ekrem İmamoğlu’na duyulan güven, Ayşe Ateş ve ailesinin yaşadığı travma ile birlikte, adalet arayışının sembolü haline gelmiş durumda.
Sonuç olarak, bu olay, Türkiye’de adalet, cesaret ve dayanışmanın birlikte var olabileceğine dair önemli bir örnek sunuyor. Ayşe Ateş ve kızı, toplumun sesi olma yolunda bir adım atarken, siyasi figürlerin de bu ses ile nasıl bir etkileşim kurabileceği üzerine düşündürüyor.