Sağlık

Aile Hekimleri Üç Gün Grevde: Eylem Giderek Büyüyor!

Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve aile hekimleri tarafından ‘eziyet yönetmeliği’ olarak adlandırılan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu duruma, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve diğer meslek örgütleri ile sendikalar sert tepki gösterdi ve 5-6-7 Kasım tarihlerinde bir grev kararı aldılar. Hekimler, yönetmeliğin bilimsel temellerden uzak olduğunu ve muayene sayısına dayalı teşvik sisteminin koruyucu sağlık hizmetlerinin amacına aykırı olduğunu savunarak tepkilerini sürdürdüler.

Özellikle, 19 Ekim tarihinde yapılan Büyük Ankara Mitingi’nde hekimler ve aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları, sağlık alanındaki sorunlara dikkat çektiler. AHEF ise bu yönetmelikle ilgili yürütmenin durdurulması için hukuki bir dava açtı. AHEF Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir, hükümetin yönetmelik hakkında ‘sahadan geri dönüş aldık’ açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını, aile hekimlerinin görüşlerinin alınmadığını ifade etti. Ayrıca, gündemde daha önemli hak ihlalleri varken bu yönetmeliğin çıkmasının asıl sorunları gölgelemek amacı taşıdığını dile getirdi.

Dr. Nehir, iyi hekimlik koşullarının sunulmadığını belirterek, “Biz 5 dakikada bir hasta bakıyoruz. Eğer iyi bir sağlık hizmeti sunacaksak, hastaların hak ettiği süreler içerisinde muayenelerini planlamamız gerekiyor” dedi. Bu noktada, yönetmeliğin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi durumunda, planladıkları eylemlerin sistematik bir şekilde artacağını vurguladı.

BELİRSİZLİKLER ÇÖZÜLEMEYECEK

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, yönetmeliğin sağlık emekçileri lehine herhangi bir düzenleme içermediğine dikkat çekerek, “Aile Hekimliği uygulamasının olmazsa olmazı olan koruyucu sağlık hizmetleri adına gereken adımlar atılmamaktadır. Bunun sebebi ise kamuoyunu derinden etkileyen ‘yenidoğan çetesi’ skandalı ile dikkatlerin yönünü değiştirme çabasıdır” dedi. Uğur, aile hekimlerine yapılacak teşvik ödemelerinde belirlenen belgeler arasındaki belirsizliklerin çözümlemesinin zor olduğunu da belirtti. Ayrıca, söz konusu kriterlerin belirlenmesinde alanında uzman kişilerin bile zorlanacakları formüllere yer verildiği ifade edildi.

Uğur, yönetmelikteki bazı maddelerin iptali için Danıştay’a dava açacaklarını, ayrıca ASM binalarının kamulaştırılması ve çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Her Aile Hekimliği Birimi için 2 kamu görevlisi istihdam edilmesinin önemine de değinen Uğur, bu adımların sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracağının altını çizdi.

Sonuç olarak, aile hekimleri ve sağlık çalışanları, yeni yönetmelik karşısında birlik oluşturarak haklarını savunma kararı aldılar. Özellikle, sağlık sistemindeki korunması gereken değerlerin göz ardı edildiği, yönetmeliğin ise mevcut sorunları çözmek yerine daha fazla belirsizlik yarattığı düşünülüyor. Sağlık çalışanlarının bu durumu protesto etmek amacıyla başlattıkları grevler, dikkatleri koruyucu sağlık hizmetleri üzerindeki yükümlülüklere ve deneyimlerine çekmeyi hedefliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu