Virginia Tech Üniversitesi’nden mühendis Talia Weiss’ın liderliğindeki araştırma ekibi, kurbağaların su üzerindeki hareketlerini bilimsel bir biçimde tanımlamayı hedefliyor. Weiss, “Bu hareket için ‘skittering’ terimi kullanılıyor, ancak henüz bilimsel bir tanımı yok. Araştırmamızda bu terimi daha kesin bir şekilde açıklamaya çalışıyoruz.” şeklinde belirtti.
Araştırmada, kuzey kriket kurbağalarının (Acris crepitans) hareketleri high-speed video kameralarla saniyede 500 kareye kadar kaydedildi. Elde edilen görüntüler, kurbağaların her zıplayışında suya kısmen daldıklarını ve hemen ardından hızla tekrar yüzeye çıktıklarını gösterdi. Bu su altındaki hareket, yunusların sudan çıkıp sonra tekrar dalmasına benzetildiği için “porpoising” adını aldı.
Kurbağaların suya iniş şekli oldukça ilginçtir. Vücutları suya çarparken bacaklarını geriye doğru itiyor ve bu hareketle kendilerini tekrar yukarı doğru fırlatıyorlar. Bu etkileyici ve hızlı karın çırpışı, kurbağaların suyun üstünde yürüyormuş gibi bir izlenim yaratmasına neden oluyor.
Virginia Tech’li mühendis Jake Socha, bu hızlı hareketin görsel olarak insanları yanıltabileceğini vurguladı. “Kurbağa, bir taş gibi suyun üstünde kayıyormuş gibi görünebilir, ancak aslında hızlı bir şekilde zıplayarak suya dalıyor ve bu hareketi sürekli tekrar ediyor. Ancak neden çoğu kurbağanın bu şekilde hareket etmediğini hala çözemedik,” dedi.
Bilim insanları, bu “skittering” hareketinin kurbağaların küçük vücut boyutları veya özel sıçrama teknikleri ile ilişkili olup olmadığını anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, söz konusu bu hareketin kurbağalara evrimsel bir avantaj sağlayıp sağlamadığı da büyük bir merak konusu olarak duruyor.
Bu hareketin fiziksel ve çevresel faktörlerle olan ilişkisini anlamak, kurbağaların doğal yaşam alanlarındaki adaptasyon becerilerini ve evrimsel süreçlerini aydınlatmak için önem taşıyabilir. Aynı zamanda, bu tür araştırmalar, kurbağaların ve benzeri sürüngenlerin su altında ve üstünde hareket kabiliyetlerinin nasıl evrildiğine dair yeni bilgiler sunabilir. Dolayısıyla, Virginia Tech ekibinin bu konudaki araştırması bilim dünyasında büyük ilgi uyandırmakta ve sonuçları merakla beklenmektedir.
