Son günlerde Şubat ayından itibaren 23 binden fazla depremle sarsılan dünyaca ünlü Santorini Adası, bir vali gibi felaketlerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Adada depremleri ve bölgedeki su altı yanardağını gözlemlemek amacıyla kurulan Sismoloji Merkezi’nde meydana gelen bir hırsızlık olayı, ülkeyi derin bir şoka soktu. Selanik Aristoteles Üniversitesi’nden Sismoloji ve Uygulamalı Jeofizik Profesörü Kostas Papazachos, bu üzücü durumu kamuoyuna duyurarak, olayın bir vandalizm olduğunu belirtti. Genelde bu tür merkezlere karşı toplumsal duyarlılığın yüksek olduğunu ifade eden Papazachos, bu tür zararlı eylemlerle karşılaşmanın son derece nadir olduğunu vurguladı.
SİSMOLOJİ MERKEZİ NEDEN KURULDU?
Santorini adasının Vlychaada bölgesinde, 11 Şubat 2025 tarihinde kurulan Sismoloji Merkezi, özellikle bölgedeki sismik ve volkanik aktiviteleri izlemek amacıyla faaliyete geçmişti. Ancak, geçtiğimiz günlerde merkezin güneş enerjisi aküsü ve bazı teknik ekipmanları çalındı, bu da adadaki bilim insanları ve araştırmacılar arasında büyük bir üzüntü ve endişe yarattı. Merkezin çalınan ekipmanları, depremleri doğru bir biçimde kaydedebilmek için son derece kritik bir öneme sahipti ve bu hırsızlık, devam eden sismik hareketlerin izlenmesi açısından büyük bir engel oluşturdu.
Prof. Kostas Papazachos, Sismoloji Merkezi’ni kurarken bölgedeki sismik ve volkanik titreşimleri izlemek için büyük bir çaba sarf ettiklerini ve çalınan malzemelerin merkezdeki verilerin sağlıklı bir şekilde toplanmasını mümkün kıldığını ifade etti. “Bölgedeki sismik aktivitelerin izlenmesi, hem yerel halk için hem de bilimsel araştırmalar için çok önemli,” diyerek, bu tür kayıpların bilimsel çalışmalar açısından ne denli tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
HIRSIZLIK OLAYINA TEPKİ
Olay açıklanır açıklanmaz, özellikle bilim camiasından birçok kişi bu duruma tepki göstermeye başladı. Papazachos, “Sismoloji Merkezi’nden aldığımız veriler bir gece aniden kesildi. Merkeze gittiğimizde tüm güç kaynaklarının, güneş panellerinin, pillerin ve şarj cihazlarının çalındığını gördük. İstasyonlar genellikle kırsal kesimlerde, insanlardan uzakta kurulduğu için bir güvenlik açığı oluşturuyor. Bu nedenle, bağımsız bir güç kaynağına ihtiyaç duyuyorlar,” şeklinde bilgi verdi. Bu tür istasyonlarda vandalizm eylemlerinin son derece nadir yaşandığını yeniden vurgulayan Papazachos, toplumda bu tür merkezlerin önemine dair bir farkındalık olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, Santorini Adası’ndaki Sismoloji Merkezi’nde meydana gelen bu olay, hem sismik izleme açısından büyük bir kayıp hem de toplumun bilimsel hizmetlere karşı sahip olduğu duyarlılığın zayıfladığını gösteriyor. Bilim insanları, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için kamuoyuna daha fazla bilgilendirme ve farkındalık çalışmalarının yapılması gerektiğini savunuyor.
