Sağlık

Sağlıkta Ayrımcılık Sorunu ve Hekimlerin Önyargıları

35 yaşındaki doğu kökenli ve ilkokul mezunu bir kadın, Ayşe, bir devlet hastanesinin psikiyatri polikliniğine başvurur. Kelimeleri bulamama ve konuşma sıkıntısı çektiği için psikiyatristle iletişim kurmakta zorlanmaktadır. Değerlendirme yapan hekim, Ayşe’nin zihinsel kapasitesinin sınırlı olduğunu düşünmektedir. Sonrasında Ayşe aynı hastaneye başka bir hekim tarafından muayene edilir. Konuşması daha yavaş ve duraksamaları artmış durumdadır. İkinci psikiyatrist tanıyı gözden geçirmeye karar verir ve Ayşe’nin ana dilini sorduğunda, Ayşe’nin Türkçe ana dili olmadığını ve yedi yaşında ilkokula gittiğinde Türkçeyi öğrendiğini öğrenir.

48 yaşındaki Suriyeli göçmen kadın, karın ağrısı ve hazımsızlık şikayetleriyle aile hekimine başvurur. Hekim, hastanın şikayetlerini belirtmesi üzerine henüz muayene etmeden, “Bu kadar baharatlı yemek yerseniz tabii ki mideniz rahatsızlanır. Belki de buraya geldiğinize göre bizim gibi beslenmeyi öğrenmelisiniz.” şeklinde bir cümle kurar.

33 yaşındaki erkek hasta, üroloji polikliniğine akıntı şikayetiyle başvurur. Muayene sırasında hekim, hastanın eşcinsel olduğunu öğrenir ve “Tek gecelik ilişkilerinizde kondom kullanıyor musunuz?” diye sorar. Hasta, bocalayarak on yıldır tek bir partneri olduğunu ve düzenli ilişkileri olduğunu belirtir. Hekim, eşcinsellerin genellikle tek gecelik ilişkiler yaşadığı yanlış önyargısına sahiptir.

Bahsedilen örnek vakalar, Dr. Ahmet Selim Başaran ve Dr. Selçuk Candansayar’ın “Hasta-Hekim İlişkilerinde Gizli Barikatlar: Ayrımcılık ve Mikro Saldırganlık” adlı makalesinden alınmıştır. Makale, Türk Tabipleri Birliği yayını Toplum ve Hekim dergisinde yayınlanmıştır.

Bir araştırmada Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenlere hangi durumlarda ayrımcılığa uğradıkları sorulduğunda, birinci sırada sağlık hizmetleri gelmiştir. Daha sonra ev arama ve işyerinde ayrımcılık gibi durumlar sıralanmıştır.

Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığın sağlık üzerindeki etkileri Lancet’te ele alınmıştır. Ayrımcılığın stres aracılığıyla çeşitli sağlık sorunlarına neden olduğu belirtilmiştir.

Sağlık alanındaki ırkçılığın yapısal ve sistemik boyutları, azınlık grupların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştıran politikalar ve önyargılarla şekillenir. Bu durum, azınlık grupların bakım kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Mikro saldırganlık adı verilen ve azınlık grup üyelerini etkileyen bu tür ayrımcı tutumlar, azınlık stresine ve ruhsal zorlanmaya neden olabilir. Bu durum, fiziksel ve ruhsal hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Irkçılık ve ayrımcılığın sağlık hizmetlerinde yaygın olduğu ancak genellikle üzerinde pek durulmayan bir konu olduğu belirtilmiştir. Toplum ve Hekim dergisinde yayınlanan “Irkçılık ve Sağlık” dosyası konuya geniş bir bakış sunmaktadır. Dergiye abone olunabilir ya da çevrim içi olarak ulaşılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu