Sinema sektörünün tanınmış isimlerinden olan İlyas Salman, ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçlamasıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, tutuksuz yargılanan İlyas Salman’a yönelik olarak 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Dava, Türkiye’de siyasi figürlere yönelik hakaret iddialarının medyada ne şekilde yer bulduğunun önemli bir örneği niteliğinde.
Duruşmada, İlyas Salman’ın avukatı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı, esasa ilişkin mütalaasında, 1 Ağustos 2022 tarihinde bir gazetede yayımlanan ‘Erdoğan’ı o koltuğa layık görmüyorum’ başlıklı haberde yer alan ifadeleri referans alarak sanığın Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğini öne sürdü. Bu ifadelerin kamuoyunda infial yarattığı ve siyasi bir figüre yönelik hakaret olarak değerlendirildiği belirtildi.
4 YIL 8 AYA KADAR HAPİS TALEBİ
Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı mütalaada, İlyas Salman’ın ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Bu süre zarfında sanığın savunma yapabilmesi ve duruşmaya daha etkili bir şekilde katılabilmesi adına avukatına verilecek süre de dikkate alındı. Sanık avukatının, savunmasını hazırlamak için ek süre talep etmesi üzerine mahkeme duruşmayı ertelemeye karar verdi.
Müşteki avukatı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddialarıyla ilgili olarak mütalaaya katıldığını ifade ederken, sanık Salman’ın cezalandırılmasını talep etti. Bu ifadeler, davanın kamuoyundaki yankılarını artırırken, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını da tartışmaya açtı. Duruşmanın ilerleyen günlerinde, sanık avukatının mütalaaya itirazlarının nasıl şekilleneceği ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor.
Sonuç olarak, İlyas Salman’ın yargılanması, Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları daha da alevlendiriyor. Özellikle siyasi kişiliklere yönelik eleştirilerin ne ölçüde kabul edilebilir olduğu ve bu eleştirilerin hukuki sonuçlarının neler olabileceği üzerinde durulması gereken önemli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Mahkemenin vereceği karar, yalnızca İlyas Salman’ın geleceğini değil, aynı zamanda Türkiye’deki sanatçılar ve yazarlar üzerinde de önemli bir etki yaratma potansiyeline sahip.
