Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü uzmanı Dyt. Gamze Çakaloğlu, son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmaların dikkat çekici bulgularını paylaştı. Nagoya Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda, luteolinin saç köklerindeki melanosit hücrelerini koruyarak saç renginin daha uzun süre korunmasına katkı sağladığı ortaya kondu. Dyt. Çakaloğlu, saç beyazlamasının sebepleri üzerinde durarak, bu konuda önemli bilgiler sundu.
Dyt. Çakaloğlu, Nagoya Üniversitesi’nde yapılan deneylerin ayrıntılarına değindi. Burada, genetik olarak erken beyazlamaya yatkın hale getirilen farelere luteolin takviyesi verildi ve 16 hafta sonunda; luteolin verilen farelerin tüylerinin büyük ölçüde orijinal rengini koruduğu gözlemlendi. Araştırmacılar, luteolinin endotelin adlı bir peptidin seviyesini koruyarak pigment üretimini desteklediğine inanıyorlar.
Harvard Üniversitesi’nde gerçekleştirilen başka bir çalışmaya da dikkat çeken Dyt. Çakaloğlu, bu çalışmanın stresin saç köklerindeki pigment hücrelerini hızlı bir şekilde tükettiğini tespit ettiğini ifade etti. Kronik stresin saç beyazlamasını hızlandırdığına dikkat çeken Çakaloğlu, luteolinin yaşlanma sürecinde etkili olduğu bilinen p16INK4A geninin aktivitesini azaltarak hücrelerin daha uzun süre genç kalmasını sağlamasına yönelik güçlü bir potansiyeli olduğunu da belirtti. Luteolinin yalnızca saç beyazlamasını geciktirmekle kalmayıp, aynı zamanda kalp sağlığına ve beyin fonksiyonlarına da olumlu etkilerde bulunduğu kaydedildi.
Dyt. Çakaloğlu, 2017 yılında Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından yayımlanan bir araştırmanın önemli bulgularını da aktardı. Bu araştırma, saç beyazlamasına neden olan oksidatif stresin, kalp damarlarını olumsuz etkileyerek kalp hastalıkları riskini artırabileceğini göstermekte. Çakaloğlu, luteolinin antioksidan ve anti-enflamatuar özellikleri sayesinde Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu bir rol oynayabileceğini ifade etti.
‘TAKVİYE YERİNE DOĞAL BESİNLER ALINMALI’
Dyt. Gamze Çakaloğlu, luteolinin yaşlanma karşıtı etkilerinin umut verici olduğunu belirtti. Ancak, doğrudan takviye kullanımına karşı uyarılarda bulanarak, şu şekilde konuştu: “Luteolin içeren besinleri doğal yollarla tüketmek en güvenli yöntemdir. Yüksek doz luteolin takviyesi almak, hücre yenilenmesini hızlandırırken kontrolsüz hücre bölünmesine yol açarak kanser riskini artırabilir.” Bu bağlamda, maydanoz, kereviz ve brokoli gibi luteolin açısından zengin sebzelerin düzenli tüketiminin saç sağlığını destekleyebileceğini vurguladı.
Sonuç olarak, Dyt. Çakaloğlu, bu sebzeleri günlük beslenme düzenine dahil etmenin, hem yaşlanma sürecini yavaşlatabileceğini hem de genel sağlığı pekiştirebileceğini önerdi. Saç sağlığı, yaşlanma süreci ve genel sağlık açısından luteolinin önemini bir kez daha vurguladığı bu açıklamalar, katılımcılara sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsemeleri gerektiğini hatırlatıyor.
