JetZero ve Siemens, yeni bir uçak tasarımını tanıttı. Bu yenilik, kanatların gövdeye entegre olduğu “blended wing” yapısını temel alıyor. Geleneksel tüp şekilli gövdelere göre farklılık gösteren bu tasarım, daha yüksek kaldırma-drag oranlarına sahip. Ayrıca, motor entegrasyonu sayesinde, uçaklar daha sessiz ve verimli bir uçuş deneyimi sunuyor.
100 YILDIR BEKLEYEN FİKİR
Blended wing konsepti, aslında 100 yılı aşkın bir süre önce, 20. yüzyılın başında, Rus pilot Nicolas Woevodsky tarafından tanımlanmış bir fikirdir. Bu tasarım, genellikle askeri uçaklar için kullanılsa da, JetZero’nun hedefi, bu eski tasarımı modern teknolojilerle harmanlayarak ticari havacılık alanına kazandırmak. Böylece, geçmişe dönük bu yenilikçi fikir, günümüz koşullarında yeniden hayat buluyor.
JetZero temsilcileri, yeni uçağın daha kısa ve geniş bir gövdeye sahip olacağını ve bu gövdenin kanatlarla birlikte kaldırma kuvveti üreteceğini belirtti. Bu tasarımın bir sonucu olarak, yüzey alanında bir azalma sağlanacak ve bu da uçağı daha hafif ve aerodinamik hale getirecek. Ayrıca, daha düşük ağırlık ve sürüklenme sayesinde motorların boyutları küçültülerek yakıt tüketiminin azaltılması hedefleniyor.
Yeni tasarlanan uçak, 250 yolcu taşıma kapasitesine sahip olacak ve 9.250 kilometre menzil sunacak. Bunun yanı sıra, uçağın tamamen sürdürülebilir havacılık yakıtlarıyla uyumlu bir şekilde çalışması planlanıyor. Gelecek dönemde hidrojen yakıt kullanma potansiyeline sahip olacağı belirtilen bu tasarımın, uzun vadeli hedeflerinin başında sıfır emisyonla uçuş gerçekleştirmek yer alıyor.
JetZero, 2027 yılına kadar test edilmesi planlanan prototipi geliştirmek için gereken tedarikçilerle anlaşmalar imzaladı. Ancak, bu devrim niteliğindeki uçağın üretileceği fabrikalar henüz inşa edilmemiştir. Bu nedenle, şirketin 2030 yılı hedefini gerçekleştirmesi için hızla çalışmalar yapması gerekiyor. Yeni tasarımın, havacılık sektöründe önemli bir yenilik yaratması bekleniyor ve bu süreç, ilerleyen yıllarda havacılık alanında önemli gelişmelere yol açabilir.
