NASA Dünya Gözlemevi’nin yaptığı bir açıklamaya göre, Kumani Bank mud volkanı son patlamasıyla birlikte adeta bir “hayalet” gibi görünerek kayboldu. Bu volkan, 1861 yılından bu yana sekiz kez patlama kaydettirerek her seferinde geçici adalar oluşturmuş durumda. Oluşan bu adaların boyutları ve ömürleri, volkanın patlamasının şiddetine bağlı olarak değişiklik gösteriyor. 2023 yılındaki son patlama neticesinde, ada yaklaşık olarak 400 metre genişliğinde (yaklaşık 1.300 feet) bir alan kapladı ve uzaktan gözlem yapan uydular tarafından Ocak ve Şubat aylarında görüntülendi. Ancak yılın ilerleyen dönemlerinde, bu geçici ada tamamen yok oldu.
NASA’nın Landsat 8 ve 9 uyduları, hem adayı hem de Kumani Bank volkanının faaliyetlerini detaylı bir şekilde inceledi. Genel olarak, mud volkanları, aktif tektonik bölgelerde oluşma eğilimindedir ve Azerbaycan, bu konuda öne çıkan bir ülke konumunda bulunuyor; çünkü burada 300’den fazla mud volkanı yer alıyor. Daily Mail’in aktardığına göre, Kumani Bank, Azerbaycan’ın doğu kıyılarında yer almakta ve dönem dönem alevler püskürten etkileyici patlamalarla dikkat çekiyor. NASA, 2023 yılındaki patlamada alevlerin gözlemlenmediğini bildirirken, geçmişte bu volkanın yüzlerce metre yüksekliğinde alev sütunları ürettiğini de belirtmiştir.
Tarihsel verilere göre, volkanın en güçlü patlaması 1950 yılında gerçekleşmiş ve bu patlama sonucunda 700 metre genişliğinde ve 6 metre yüksekliğinde bir ada meydana gelmiştir. Ancak, bu volkanik adalar genellikle kısa ömürlüdür ve erozyon nedeniyle hızla yok olma sürecine girmektedir. Bilim insanları, bu tür volkanların tehlikeli olabileceğinin altını çizerken, büyük miktarlarda gaz, çamur ve alevlerin havaya püskürtülebileceğini vurguluyor. Bu durum, hem deniz hem de kara ekosistemlerinde ciddi etkiler yaratma potansiyeli taşımaktadır.
Ayrıca, Stanford Üniversitesi’nden Eric Dunham, volkanik patlamaların öngörülmesinin son derece karmaşık bir süreç olduğunu ve evrensel geçerliliğe sahip bir tahmin yönteminin mevcut olmadığını belirtiyor. Ancak, sismik hareketler, gaz emisyonları ve zemin deformasyonları gibi göstergeler, volkanların aktifleşme ihtimali konusunda bazı ipuçları sağlayabilmektedir. Bu nedenle, bilim insanları, bu tür volkanların incelenmesinin ve izlenmesinin önemini vurgularken, gelecekteki patlamalara karşı farkındalığın artırılması gerektiğini belirtmektedir.
