Hamaney: Esad’ın Düşüşü ABD ve İsrail Planıydı

İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Açıklamaları
İran’ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, 13 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirdiği bir konuşmada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrinin, ABD ve İsrail’in yürüttüğü bir planın sonucu olduğunu belirtti. Hamaney, bu sürecin detaylarında Suriye’nin bir komşu ülkesi tarafından da desteklendiğini ifade etti. Ancak, bu ülkenin adını açıkça belirtmemesi dikkat çekti. Hamaney’in açıklamalarının, Esad karşıtı isyancılara destek olan Türkiye’yi hedef aldığı düşünülüyor.
ADINI VERMEDEN GÖSTERDİ
Hamaney, konuşmasında “Suriye’de olanlar esas olarak Amerika ve İsrail’in komuta odalarında planlandı. Bunun kanıtları elimizde. Suriye’nin komşusu olan bir hükümet de açık bir rol oynadı ve bu rolü halen sürdürüyor,” şeklinde konuştu. Bu ifadeleriyle, sahada Türkiye’nin Suriye iç savaşındaki rolüne dolaylı bir gönderme yaptığı görülüyor.
Türkiye, 2011 yılından bu yana Suriye iç savaşında etkili bir rol üstlendi. Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu, Hama’dan Şam’a yapılan HTŞ (Heyet Tahrir Şam) taarruzuna destek verdi ve günümüzde de Münbiç ötesinde YPG/PKK ile çatışmaya devam etmektedir.
REJİMİN BAŞ DESTEKÇİSİYDİ
İran, Esad’ın iktidara tutunmasına yardımcı olmak adına 2011 yılında başlayan iç savaş süresince önemli miktarda maddi destek sağladı. İran, bu süreçte Devrim Muhafızları’nı Suriye’ye gönderdi ve Hizbullah gibi milis gücünden de faydalandı. Ayrıca, Suriye’nin ‘Direniş Ekseni’nde yer alması ve Hizbullah’a silah nakledilmesi, bu bağlamda önemli bir strateji oluşturdu. Uzun süreli bu silah ticareti sebebiyle, İsrail çeşitli zamanlarda Suriye topraklarında yer alan silah depolarına saldırılarda bulundu.
Öte yandan, Esad’ın devrilmesinden sonra İran, Suriye ile olan ilişkilerin devam edeceğini ve Suriye’deki tüm grupları kapsayan bir hükümet kurulmasını destekleyeceğini duyurdu. Bu durum, İran’ın bölgedeki stratejik hedeflerinden vazgeçmediğini göstermektedir.
‘İRAN GÜÇLÜDÜR’
Hamaney, konuşmasında İran’ın liderliğindeki direniş ekseninin bölgedeki gücünün artacağına vurgu yaparak, “Ne kadar baskı yaparsanız, direniş o kadar güçlenir. Ne kadar suç işlerseniz, o kadar kararlı olur. Baskıya karşı savaştıkça daha da genişler,” dedi. Bu ifadeleri, İran’ın bölgedeki etkisinin sadece askeri ve maddi güçle değil, aynı zamanda ideolojik ve psikolojik bir üstünlükle de pekiştirileceğine işaret etmektedir.
Sonuç olarak, Hamaney, “İran güçlüdür ve daha da güçlenecektir,” diyerek, İran’ın bölgedeki direniş stratejisini yeniden vurguladı ve muhalefet karşısında kendilerini daha da sağlamlaştırmayı hedeflediklerini ifade etti.