Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy arasında bir görüşmenin olasılığının bulunduğunu duyurdu. Ancak Peskov, bu görüşmenin yalnızca her iki tarafın heyetleri arasında bazı belirli anlaşmalara varılması durumunda mümkün olabileceğini de vurguladı. Yani, iki liderin yüz yüze gelmeleri için öncelikle diplomatların ve müzakerecilerin bir dizi konuyu karara bağlaması gerekiyor.
Peskov’un ifadelerine göre, bu süreçte atılması gereken ilk adım, İstanbul’da belirlenen anlaşmaların hayata geçirilmesi. Bu anlaşmalar arasında, özellikle dikkat çeken konulardan biri, bin asker karşılığında bin askerin değişimi olma özelliğini taşıyor. Böylece taraflar arasındaki esir takası, ilerleyen süreçte önemli bir yer tutabilir.
Görüşmenin gerçekleştirilebilmesi için ortak bir zemin oluşturulması gerektiği fikri öne çıkıyor. Bu da demektir ki, her iki tarafın da mevcut anlaşmalara sadık kalacaklarını ve uygulamalarını sağlıklı bir şekilde gerçekleştireceklerini kanıtlaması elzem. Peskov, bu durumun iki lider arasında direkt bir görüşmenin ön şartı olduğunu kesin bir dille ifade etti.
Diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ve iki ülke arasındaki gerilimin azaltılması adına atılacak adımlar, uluslararası arenada büyük önem taşıyor. Krizin başından beri, hem Moskova hem de Kiev, çeşitli diplomatik girişimlerde bulundular. Ancak bu girişimlerin çoğu ya başarısız oldu ya da taraflar arasında anlaşmazlıklara yol açtı.
Bu bağlamda, İstanbul’daki anlaşmalar, her iki tarafın da daha fazla çatışma yaşamadan belirli bir uzlaşı sağlamaları için bir fırsat sunuyor. Esir değişimi gibi insani konuların öncelikle çözülmesi, taraflar arasındaki güven ortamını bir nebze de olsa geliştirebilir. Bu nedenle, Peskov’un belirttiği gibi, bu tür insani meselelerin halli, daha kapsamlı bir barış sürecine giden yolda kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca, arka planda yürütülen bu diplomasi süreci, sadece Rusya ve Ukrayna’yı değil, aynı zamanda Avrupa ve dünya çapında çeşitli ülkelerin politikalarını da etkileyen unsurlar taşıyor. Uluslararası toplumlardan gelen baskılar, bu sürecin ilerleyebilmesi adına önemli bir etken. Özellikle Batılı ülkelere ve NATO’ya karşı duyulan güvenin yeniden inşa edilmesi, iki ülkenin görüşme masasına daha sağlam bir şekilde oturmalarına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, Kremlin Sözcüsü Peskov’un açıklamaları, doğu Avrupa’nın siyasi geleceği açısından önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Eğer belirsizlikler giderilmiş ve yapılacak savaş sonrası değerlendirmeler net bir çerçeve kazanmışsa, Putin ve Zelenskiy arasında bir görüşme gerçekleştirilebilir. Bu görüşmeden çıkacak sonuçlar, söz konusu ülkelerin yanı sıra, bölgedeki diğer ülkelerin de kaderini etkileyecektir.
