İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2023 tarihinde gözaltına alınmasının ardından Türkiye’de çeşitli protestolar patlak vermiştir. Bu olay, sosyal medya platformları üzerinde ciddi bir etki yaratmış ve insanlar yaşanan gelişmeleri paylaşmak için aktif bir şekilde Twitter gibi platformlara yönelmiştir. Ancak, bu süreçte Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan bir talep doğrultusunda, Türkiye’de bu tür protestoları paylaşan ve bilgi aktaran birçok hesap ile çeşitli muhalif hesaplar Twitter tarafından erişime kapatılmıştır.
Bu erişim engeli, hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasının yanı sıra, haber alma hakkının da zedelenmesine neden olmuştur. Özellikle gençlik sayfaları, bağımsız gazetecilik yapan medya kuruluşlarının hesapları ve diğer aktivist hesaplar bu haksız uygulamalardan nasibini almıştır. Bu tür hesapların engellenmesi, Türkiye’deki sosyal medyanın zaten sınırlı olan ifade özgürlüğünü daha da kısıtlamaktadır.
Bunun yanı sıra, kadın hakları konusunda Türkiye’deki öncü kuruluşlardan biri olarak bilinen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun da Twitter hesabı Türkiye’de erişime engellenmiştir. Bu durum, kadınların haklarını savunan bir platformun sesini duyurmasının önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kadınların maruz kaldığı şiddete karşı mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu olarak, engellenmelerinin temel nedeninin, gücü elinde bulunduranların eleştirilerinden kaçınma arayışında olmaları olduğu düşünülmektedir.
Gözaltında tutulan İmamoğlu’nun ardından gelişen bu olaylar, Türkiye’deki sosyal medyanın nasıl bir baskı ortamına tabi tutulduğunu gözler önüne sermektedir. Sosyal medya, zaman zaman hükümetin denetimi altında kalarak, toplumun gerçek sosyal ve politik meseleleri hakkında bilgi edinme imkanlarını sınırlamaktadır. Erişim engelleri, özellikle de özgürlük ve ifade hürriyeti gibi konular eşliğinde önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir.
Sonuç olarak, 19 Mart 2023 tarihinde başlayan bu olaylar dizisi, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermektedir. Erişim engelleri, protesto gösterileri ve sosyal medya tartışmaları, Türkiye’nin demokratik durumu açısından büyük endişelere yol açmaktadır. Bu gelişmeler, sadece bireylerin değil, toplumun geneli açısından da demokrasi ve temel haklar adına çok önemli sonuçlar doğurabilecek bir ortam yaratmaktadır. İnsanlar, yaşanan zorluklara karşı seslerini duyurmak için farklı mecralara yönelmek zorunda kalsalar da, mevcut baskı ve engellemeler, onların hak arayışını daha zor hale getirmektedir.
