Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden biri olan İş Gıda Sanayi A.Ş., daha önce KFC ve Pizza Hut için yapmış olduğu konkordato başvurularına ek olarak, Krispy Kreme Gıda şirketi için de benzer bir talepte bulundu. Yüksek borç miktarı ve şirketin mali sıkıntıları, bu başvurunun gerekçelerini oluşturdu. HalkTV’de yayımlanan haberlere göre, mahkeme Krispy Kreme Gıda için üç aylık geçici mühlet vermiştir.
Krispy Kreme, Türkiye’deki toplamda 78 şubesi bulunan bir marka olarak dikkat çekmektedir. Mahkeme, bu süreçte şirketin mali durumunu incelemek üzere üç kişilik bir komiser heyeti atamıştır. Şirketin toplam borcu ise 31 milyon liraya ulaşıyor. İş Gıda’nın, Krispy Kreme’in borçlarına kefil olması ise, şirketin içinde bulunduğu sıkıntılı durumu anlamamıza yardımcı oluyor. Bu durum, İş Gıda’nın ekonomik yükümlülüklerinin Krispy Kreme üzerinde de olumsuz etkiler yaratmasına neden oldu.
Öte yandan, İş Gıda Sanayi A.Ş. yalnızca Krispy Kreme için değil, aynı zamanda İş Gıda Dağıtım A.Ş. ve Peyman Kuruyemiş Gıda A.Ş. için de konkordato talep etmiş durumdadır. Böylelikle, grup bünyesinde yaklaşık 6 bine yakın çalışana sahip olan şirketlerin mali durumu göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun tüm çalışanlar için olumlu bir çözüm oluşturması beklenmektedir. Krispy Kreme Gıda’nın mali durumu ve alınan önlemler doğrultusunda, çalışanlar için belirsizliklerin ortadan kalkması hedefleniyor.
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 17 Şubat 2025 tarihinde yapılan başvuru, bu sürecin resmiyete döküldüğünü gösteriyor. Dava dosyasındaki bilgilere göre Krispy Kreme’in borcu 31 milyon lira seviyesine ulaşırken, işletmenin 430 kadar çalışanı olduğu belirtilmiştir. Bu durum, şirketin hem çalışanları hem de genel olarak iş çevreleri için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Ekonomik zorlukların günümüzde birçok sektörde kendini gösterdiği bir ortamda, İş Gıda’nın konkordato başvurusunun sonuçlarının ilerleyen günlerde nasıl şekilleneceği merak konusu. Krispy Kreme gibi uluslararası marka, Türkiye pazarında önemli bir yere sahipken, bu tür mali sorunların çözülmesi ve şirketin faaliyetlerine devam etmesi, hem iş dünyası hem de tüketiciler açısından büyük bir önem arz ediyor. Şirketin kurtarılması ve yeniden yapılandırılması, çalışanlarının istihdamı açısından da kritik bir süreç olacaktır.
