Ekonomi

Suriye’de Yaptırımların Kaldırılması Ekonomiyi Canlandırır mı?

Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin yıkılması ve ardından geçici hükümetin kurulması, ülke ekonomisinin yeniden toparlanması açısından oldukça kritik bir dönem teşkil etmektedir. Bu durum, başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere uygulanan yaptırımların kaldırılmasını önemli hale getirmektedir. Suriye’deki iç savaşın neden olduğu sivillere yönelik şiddet, insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve terör örgütlerinin desteklenmesi gibi etkenlerle, Baas rejimine karşı birçok yaptırım kararı alınmıştı. Bu yaptırımların temel amacı, söz konusu rejimin şiddeti durdurması ve reform sürecine adım atmasıydı.

Ancak, Esed rejimini zayıflatmayı hedefleyen ve insan hakları ihlallerini cezalandırmayı amaçlayan bu yaptırımlar, aynı zamanda Suriye halkı üzerinde de büyük bir yük oluşturmuştu. Batılı ülkelerin Suriye’ye yönelik uyguladığı kısıtlayıcı tedbirler, Esed rejiminin çöküşü sonrası anlamını yitirmiştir. Yüzlerce ülke ve uluslararası kuruluşlar tarafından uygulanan yaptırımlar, Suriye’nin ekonomik ve siyasi durumunu ciddi biçimde etkilerken, ülkenin yeniden kalkınmasını da güçleştirmektedir.

ABD YAPTIRIMLARI TARİHİ

ABD Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre, Suriye’ye yönelik yaptırımların tarihi 1979 yılına kadar uzanmaktadır. Bu tarihte, Suriye, “teröre destek veren devlet” ilan edilmiştir. Bu gelişme, savunma ihracatı ve satışlarına yasak getirilmesi, sivil ve askeri ürünlerin ihracatına yönelik kontroller ile çeşitli finansal kısıtlamaları doğurmuştur.

Mayıs 2004’te yayımlanan 13338 sayılı Başkanlık Kararnamesi ile Suriye Hesap Verebilirlik ve Lübnan Egemenliğini Yeniden Tesis Etme Yasası uygulanmaya başlamış, bu da ek ithalat ve ihracat kontrollerini beraberinde getirmiştir. İç savaşın başlayışıyla birlikte 2011 yılında Suriye’nin enerji ve finans sektörlerine yönelik daha kapsamlı yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, üst düzey yetkililerin mal varlıklarının dondurulması ve Amerikan şirketlerinin Suriye ile ticaretinin yasaklanması gibi tedbirler büyük önem taşımaktadır.

2019 yılında eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanan “Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası”, yaptırımları daha da genişleterek hem Esed rejimini hem de yabancı kişi ve kuruluşları hedef almıştır. Söz konusu yasa, Esed rejimi üzerinde daha fazla baskı oluşturmayı öngörmüştür.

DÜNYANIN EN KAPSAMLI KISITLAMALARI ARASINDA YER ALIYOR

ABD’nin Suriye’ye yönelik mevcut yaptırımları, silah ambargosu, varlık dondurma ve seyahat yasaklarını içeren 13894 sayılı Başkanlık Emri çerçevesinde düzenlenmektedir. İnşaat ve enerji sektörlerine karşı uygulanan yaptırımlar, Esed rejiminin ekonomik olarak ayakta kalma kabiliyetini daha da zorlaştırmayı amaçlamaktadır. Suriye Merkez Bankası, bu yaptırımların hedeflerinden biri olmuştur.

ABD’nin uyguladığı tüm yaptırımlar, dünyanın en kapsamlı ekonomik kısıtlamaları arasında yer almakta; mal varlığı dondurmaları, sektör hedefli yaptırımlar ve yabancı kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırımlar bu kapsamda değerlendirilmektedir.

AB YAPTIRIMLARI

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de Suriye’deki Baas rejiminin sivillere yönelik şiddeti sonlandırmak, insan hakları ihlallerini durdurmak ve barışçıl bir siyasi geçiş sürecini teşvik etmek adına birçok kısıtlayıcı ted

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu