Sabah saatlerinde İstanbul merkezli olarak gerçekleşen operasyonlar sonucunda Türkiye’nin 10 ilinde toplam 52 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler arasında önemli siyasi figürler, gazeteciler ve sanatçılar yer alıyor. Bu isimlerin başında, Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Demokrasi ve Emek Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Mehmet Saltoğlu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Parti Meclis (PM) üyeleri Halit Elçi ve Ahmet Saymadi, Yeşil Sol Parti MYK üyesi Naci Sönmez, gazeteciler Yıldız Tar, Elif Akgül ve Ercüment Akdeniz ile sanatçı Pınar Aydınlar geliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu operasyonların Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik yapıldığını belirtti.
Hatimoğulları’ndan operasyonlara tepki
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, sabah saatlerinde düzenlenen HDK’ya yönelik operasyonlara sert bir şekilde tepki gösterdi. Hatimoğulları, iktidarın hukuksuzlukta ısrar ettiğini ve düşman hukuku uygulamaya devam ettiğini savunarak, “Kayyım darbesine, sendika başkanlarının tutuklanmasına ve sosyalistlerle yurtseverlerin gözaltına alınmasına asla teslim olmayacağız.” şeklinde ifade etti.
Hatimoğulları, HDK’nın birlikteliğini vurgulayarak, “HDK, halkların ve inançların bir arada eşit ve demokratik yaşam iradesidir. Bu saldırıyı kınıyoruz. Dün gece Van’da hukuksuz bir şekilde 20 kişi tutuklandı. Sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarıyla çok sayıda kişi gözaltına alındı.” dedi. Ayrıca, iktidarın hukuksuzlukta ısrar etmesi ve düşman hukuku uygulamasına dair eleştirilerini dile getirerek, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtti.
HDK, halkların ve inançların bir arada eşit ve demokratik yaşam iradesidir. Halkların ortak mücadelesine dönük gerçekleşen bu saldırıyı kınıyoruz.
Dün gece Van’da hukuksuz bir şekilde 20 kişi tutuklandı. Bu sabah ise ev baskınlarıyla sosyalistler, yurtseverler, gazeteciler,…
— Tülay Hatimoğulları (@TulayHatim) February 18, 2025
Yapılan bu operasyon, Türkiye’de demokrasi ve insan hakları açısından ciddi bir endişe yaratıyor. Hem siyasi hem de sosyal açıdan önemli isimlerin gözaltına alınması, muhalefet üzerinde bir baskı unsuru olarak değerlendiriliyor. Özellikle Tülay Hatimoğulları’nın açıklamaları, HDK’nın varoluşu ve etkinliği hakkında ilgililerin dikkatini çekmiş durumda. HDK’nın, farklı toplumsal kesimlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir platform olduğu ifade edilmekte ve bu tür operasyonların, toplumun ortak sesini kısıtlama amacını taşıdığı iddia edilmektedir. Hatimoğulları’nın, HDK’nın savunucusu olarak bu duruma karşı duruşu, muhalefetin birlikteliğinin sembolik bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Özetle, sabah saatlerinde düzenlenen geniş kapsamlı operasyonlar, Türkiye’nin mevcut siyasi iklimi üzerinde derin yaralar açacak gibi görünüyor. Gözalt
