Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasının ardından, partinin üyeleri Marmara Ceza İnfaz Kurumu önünde çadır kurarak nöbete başlamışlardı. İstanbul Valiliği, bu nöbetin 5’inci gününde, çadırın bulunduğu yerden 1 kilometre uzağa taşınmasına yönelik bir talimat verdi. Partililer, genel başkanlarının serbest bırakılmasının öncelikli hedefleri olduğunu belirtiyor.
‘Genel başkanımız serbest bırakılana kadar nöbetimizi sürdüreceğiz’
Zafer Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Mehmet Akif Cenkci, dün akşam yaptığı açıklamada, “Bizler Zafer Partililer, Genel Başkanımız Profesör Doktor Sayın Ümit Özdağ serbest bırakılana kadar Silivri Cezaevi önünde kurduğumuz çadırda nöbetimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ancak, İstanbul Valisi tarafından cezaevi yetkililerine WhatsApp üzerinden yapılan bir iletişimle, burada bulunan çadırın derhal kaldırılması istendi. Bu bilgi, jandarma tarafından bize iletilmiştir. Biz bu arsanın parasını kendimiz ödeyerek kiraladık ve burada çadırımızı kurduk. Genel Başkanımız serbest bırakılıncaya kadar tüm teşkilat mensubu arkadaşlarımızla nöbetleşerek burada kalacağız. Sayın Vali, bizlerin evlerimize dağılmamızı istemektedir. Ancak biz buradan ayrılmayacağız; sayın genel başkanımız serbest bırakılıncaya kadar burada nöbetimizi, mücadeleci dostlarımızla birlikte sürdüreceğiz,” diyerek durumu özetledi.
Jandarma gece yarısı çadırı söktü
Zafer Partililerin bekleyişleri devam ederken, çadırın bulunduğu alana gelen jandarma ekipleri, kalkanlarla set oluşturarak çadırı gece yarısı söktü. Bu olay, nöbetin 6’ıncı gününe girerken, saat 24.00 sıralarında gerçekleşti. Jandarma ekiplerinin çadırı kaldırma işlemi sonrası, partililerin cezaevi önündeki bekleyişleri sürmeye devam etti. Ümit Özdağ’ın serbest bırakılması için gösterilen azim, afişler ve pankartlarla desteklenmektedir.
Bu olaylar, Türkiye’nin siyaset sahnesinde önemli bir tartışma yaratırken, Zafer Partisi’nin tutumu ve eylemleri, toplumun çeşitli kesimlerinde farklı tepkilerle karşılaşmaktadır. Desteğini sürdüren partililerin kararlı duruşları, gelen baskılara rağmen devam ettiği sürece, olayların daha da büyüyebileceği düşünülmektedir. Özdağ’ın durumu ve partililerin yaklaşımı, önümüzdeki dönemde Türkiye’deki siyasi atmosfer üzerinde önemli bir etki yaratma potansiyeline sahiptir.
Parti üyeleri, sadece yasal haklarını talep etmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bir farkındalık yaratmayı da hedefliyorlar. Bu tür eylemler, sadece Zafer Partisi’nin değil, aynı zamanda muhalefetteki diğer partilerin de gündeminde önemli bir yer tutmakta. Partililerin gösterdiği mücadele, Türkiye’de siyasi çeşitliliğin ve temsilin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
