Bahçeli’nin Gazetecilere Yönelik Tehditleri Kınandı

Basın Konseyi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yapılması planlanan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinliğini habere dönüştürmeye çalışan gazetecilerin engellenmesi, bir polis memurunun “gazetecileri süpürün” şeklindeki ifadesi ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Halk TV’ye yönelik “Burunlarından fitil fitil getirir, alınlarını karışlarız” şeklindeki tehditlerine sert tepki gösterdi.
Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada, 25 Kasım etkinliği ile ilgili, “İstanbul Beyoğlu’nda yapılması planlanan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eylemini yasaklayanları, bu direnişi haberleştirmeye çalışan gazetecilerin engellenmesini, ‘gazetecileri süpürün’ ifadesini kullanan polis memurlarını ve MHP Lideri’nin gazetecileri yeniden tehdit etmesini kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, erkek şiddetine karşı direniş göstermeyi amaçlayan kadınları engellemeye çalışan çevik kuvvet ekiplerinin tavırlarının, gazetecilik faaliyetlerine yönelik bir sansür olduğu vurgulandı. Gazetecilerin, İstanbul Valiliğinden akredite olmalarına rağmen etkinliği takip etmelerine izin verilmemesi ve “gazetecileri uzaklaştırın” şeklindeki talimatların verilmesi kabul edilemez olarak değerlendirildi. Ayrıca, Basın Konseyi, muhabirlerin halkın haber alma hakkı için çalıştığını hatırlatarak, gazetecilerin bu tür engellerle karşılaşmaması gerektiğine dikkat çekti.
‘BAHÇELİ’DEN SÖZLERİNİ GERİ ALMASINI BEKLİYORUZ’
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Meclis’teki haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, gazetecileri hedef alarak ağır tehditlerde bulundu. Bahçeli’nin, “TV’de yuvalanan MHP düşmanlarını, yorumcu müsveddelerini, Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi, tenhadaki özürlerinin kabul edilmeyeceğini duyuruyorum” sözleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Basın Konseyi, Bahçeli’den bu sözlerini geri almasını beklediklerini ifade ederek, sorumlu davranması gereken kişi ve kuruluşları saldırgan yaklaşımlarını terk ederek toplumsal barışa hizmet etmeye çağırdı.
Bu gelişmeler, Türkiye’de basın özgürlüğü ve kadın hakları konularındaki tartışmaların daha da alevlenmesine sebep oldu. Kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin öneminin vurgulandığı bu günlerde, gazetecilerin habercilik yaptıkları sırada yaşadıkları sıkıntılar, toplumun farklı kesimlerinde endişe yaratıyor. Gazeteci ve sivil toplum kuruluşları, bu tür olayların tekrar etmemesi adına gerekli adımları atılması için çağrılarda bulunuyor.