Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. Bu karar, partinin üst düzey yönetici organlarından biri olan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklandı.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, bu konu hakkında düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Yücel, Lütfü Savaş’ın disipline sevk edilmesinin sebebinin, parti içinde oluşturulan bir iktidar ve disiplin anlayışını zedeleyen davranışlarından kaynaklandığını belirtmiş ve bu kararın oybirliği ile alındığını vurgulamıştır.
KARAR OYBİRLİĞİ İLE ALINDI
Deniz Yücel, “Geçmiş dönemde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan Sayın Lütfü Savaş, bugün gerçekleştirilen MYK toplantısında oybirliğiyle kesin ihraç sebebiyle disipline sevk edilmiştir” diyerek kararın arka planına dair bilgilendirme yaptı. Bu gelişme, CHP içinde bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi.
Lütfü Savaş’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, partinin mevcut durumu hakkında eleştirilerde bulunduğu ve CHP’nin bazı yönlerinin demokratik anlayıştan uzaklaştığını ifade ettiği görülüyor. Savaş, “Bugünün CHP’si DEM’lenmekle meşgul. Parti olarak, terör ile bağ kuran ve terörden siyasi rant devşirenleri her kim olursa olsun ya da hangi oluşum olursa olsun savunamayız” ifadeleriyle dikkat çekti. Bu sözler, hem Savaş’ın durduğu yeri net olarak ortaya koyuyor hem de partideki çeşitli görüş çatışmalarını gözler önüne seriyor.
Bu durum, CHP içinde daha öncesinde mevcut olan tartışmaların yeniden alevlenmesine neden olurken, partinin iç dinamiklerinin nasıl bir yön alacağı merak konusu oldu. Lütfü Savaş, CHP’nin bazı politikalarına ve yaklaşımlarına karşı durduğunu belirterek, disiplin kararının sadece kişisel bir çatışma değil, aynı zamanda ideolojik bir duruş olduğunu ima etmektedir.
CHP’nin disiplin süreçleri, geçmişte de zaman zaman tartışmalara neden olmuştur. Parti içerisinde, çeşitli dönemlerde farklı görüşlere sahip olan üyelerin, bu tür kararlarla partiden uzaklaştırılması, siyasi bir strateji olarak değerlendirilmektedir. Özellikle Savaş’ın geçmişteki siyasi kariyeri ve Hatay’da yürüttüğü belediyecilik çalışmaları dikkat çekici bir arka plana sahip. Bu nedenle onun disipline sevk edilmesi, yalnızca yerel bir mesele olmaktan çıkıp, CHP’nin genel politikası ve geleceği üzerine daha geniş bir tartışmanın parçası olma potansiyeli taşıyor.
Öte yandan, CHP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nun İstanbul’da toplandığı ve bu toplantıda Esenyurt için bir rant takip komisyonu kurulacağı gibi konular da gündeme geldi. Bu tür kararlar, partinin merkezi karar alma süreçlerinin nasıl işlediği konusunda ipuçları verirken, Lütfü Savaş’ın durumu ile bu yeni tartışmaların ilişkilendirilip ilişkilendirilemeyeceği merak edilmektedir.
