Haber Merkezi
Aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı’nın yeni yönetmelik değişikliğine karşı tepkilerini dile getiriyor. Bu yönetmelik, aile hekimleri arasında “eziyet yönetmeliği” olarak adlandırılmakta olup, uygulamanın hayata geçirilmesiyle birlikte hekimler 5, 6 ve 7 Kasım tarihlerinde grev yapma kararı aldılar. Yönetmeliğin hastanelerdeki randevu krizine çözüm getireceği savunulsa da, hekimler bu değişikliğin bilimsel temellerden uzak olduğunu ve muayene sayısına dayalı teşvik ödemelerinde ısrar edilmesinin koruyucu sağlık hizmetlerinin etkilerini olumsuz etkilediğini düşünmektedir.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Tabip-Sen, Hekimsen gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, yönetmeliğin uygulanmasına karşı Türkiye genelinde iş bırakma çağrısı yaptı. Hekimlerin bir araya gelerek böyle büyük bir tepki göstermesi, meslek camiası içindeki sorunları daha da görünür kılmaktadır.
DOKTORLARIN YETKİSİ KISITLANIYOR
AHEF, daha önce yürütmeyi durdurma talebiyle mahkemeye başvurmuştu ve iş bırakma nedenlerini şu şekilde sıraladı:
- Hastası ihtiyaç duyan bireyleri hastaneye sevk etme yetkimizin kısıtlanması.
- İlaç yazma yetkimizin sınırlandırılması.
- Hasta-hekim ilişkilerinin ticari bir anlayışa dönüştürülmesi.
- Hastaların tedavi özgürlüğümüzün kısıtlanması.
- Belirsiz hedef puanlara dayalı sözleşmelerin feshine imkan tanınarak mesleki güvencemizin ortadan kaldırılması.
∗∗∗
BAKAN TAKİP EDECEKMİŞ
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yürürlüğe giren “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile ilgili açıklamalarda bulundu. Memişoğlu, aile hekimlerinin yeni yönetmelik sonrası öneri ve talep iletebileceğini, kendi sorumluluğunda halk sağlığını öncelikli olarak aile hekimleri aracılığıyla takip edeceğini belirtti. Bu açıklama, hekimlerin endişelerini belirli ölçüde gidermeyi amaçlasa da, uygulamaların içeriği ve hekimler üzerindeki etkileri konusunda belirsizlik devam etmektedir.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki sağlık sisteminin dinamiklerini ve aile hekimliğinin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Hekimler, hastalarına daha iyi hizmet verebilmek için meslekî özgürlüklerini savunmaya kararlıdır. Sorunların çözülmesi için her kesimden destek beklemekte ve bu süreçte kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışmaktadırlar. Aile hekimlerinin karşı karşıya kaldığı bu zorlukların aşılması, sağlık sisteminin genel işleyişi açısından oldukça kritik bir öneme sahiptir ve bu durum, toplum sağlığını da yakından etkileyecektir.
