“`html
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir canlı yayında, Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesinin ardından sürece destek veren ifadeler kullandı. Davutoğlu, özellikle Esad hükümetinin, muhalefeti ve uluslararası toplumu dinlememesinin sonuçlarına dikkat çekti. Bu bağlamda, kendisinin ve Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelere dair etkilerini vurgulayarak, önemli bir değerlendirme yaptı.
BİZİ DİNLEMEDİ
Davutoğlu, “Esad bizi dinlememesinin bedelini ödüyor. Dinleseydi, şu anda halkı ile barışık bir Şam’da belki de Orta Doğu’ya örnek bir demokrasi kurabilirdi. Ancak, bizi dinlemedi.” sözleriyle Esad’ın tutumunu eleştirdi. Ayrıca, “Bir başarı varsa başta Sayın Erdoğan olmak üzere hepimize ait.” diyerek, Türkiye’nin Suriye’deki rolünün altını çizdi ve bu süreçteki tüm liderlerin payına dikkat çekti.
“ERDOĞAN’IN FOTOĞRAFLARI YAKILABİLİRDİ”
Davutoğlu, “Peki ya Türkiye Esad’ın yanında olsaydı? Ya şu an, Esad’ın çöken heykeli ile beraber Türkiye’nin itibarı da yerle bir olsaydı? Eğer Türkiye, Esad ile ortak olsaydı, aynı zamanda Erdoğan ya da ben görevde olsaydım, benim fotoğraflarımız yakılıyor olsaydı bu en büyük bedel olmaz mıydı?” şeklinde sorular yöneltti. Bu ifadeleri ile Türkiye’nin Suriye’deki gidişatta alınan tavrın sonuçları üzerinde düşündürücü bir analiz yaptı.
“`
Ahmet Davutoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı olarak katıldığı bir canlı yayın sırasında Suriye’deki gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Esad yönetiminin devrilmesi sonrası yaşanan sürece destek veren ifadeler kullanarak, Suriye’nin mevcut durumunu eleştirdi. Davutoğlu’na göre, Esad’ın uluslararası toplumu ve muhalefeti dinlememesi, kendisine ağır sonuçlar doğurdu. Eğer Esad dinleseydi, halkıyla barışık bir Suriye’de belki de Orta Doğu’ya örnek bir demokrasi yaratabileceği fikrini öne sürdü.
Davutoğlu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir diğer noktaysa, Türkiye’nin bu süreçteki rolü ve alınan kararların sonuçlarıydı. “Bir başarı varsa başta Sayın Erdoğan olmak üzere hepimize ait” ifadesiyle, Suriye’deki durumun Türkiye’deki tüm liderler için bir başarı ya da başarısızlık olarak değerlendirilebileceğine işaret etti. Bu bakış açısıyla, Davutoğlu, Suriye meselesinin yalnızca bir siyasi liderin sorumluluğunda olmadığı, aksine ülkenin tüm siyasi dinamiklerinin bu konudaki etkisinin önemli olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’deki politika ve duruşunun, Esad yönetimi ile bir birliktelik içerisinde olmasının yaratacağı olası zararları da gündeme getirdi. “Peki ya Türkiye Esad’ın yanında olsaydı?” şeklindeki sorusuyla birlikte, Esad’ın çöken heykelinin Türkiye’ye nasıl bir zarar verebileceğini sorguladı. Aynı zamanda, Erdoğan ya da kendisi gibi liderlerin fotoğraflarının yakılması durumunun, Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını yerle bir edeceği düşüncesini öne sürdü.
Sonuç olarak, Davutoğlu’nun açıklamaları, Suriye’deki durumun Türkiye üzerindeki uzun vadeli etkilerine dair derinlikli bir tartışma açmayı hedefliyor. Bu bağlamda, hem Esad yönetiminin hata yapmasının hem de Türkiye’nin aldığı kararların sonuçlarının sorgulanmasını sağladı. Sadece bir siyasi figür olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin dış politika stratejileri konusunda pek çok soruyu gündeme taşıyan bir lider olarak dikkat çekti.
