Suriye’nin fiili lideri Ahmed el Şaraa, daha önceki adıyla Ebu Muhammed el Colani, Suriye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken, ülkesinin savaş yorgunluğunu derinden hissettiğini ifade etti. El Şaraa, “Artık ne komşuları ne de Batı için bir tehdit oluşturduğumuzu” belirtti. Bu açıklamalar, Suriye’nin geleceği ve uluslararası ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.
Şaraa, İngiltere merkezli BBC’ye verdiği röportajda Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini ifade etti. “Bunca değişimden sonra, yaptırımlar kaldırılmalı. Bu yaptırımlar eski rejimi hedef almıştı. Mağdur ve zalim aynı şekilde muamele görmemeli,” dedi. Bu sözler, hem Suriye’nin iç durumunu hem de uluslararası topluma yönelik beklentilerini açıkça ortaya koymaktadır.
El Şaraa, Suriye krizinin başlangıcında, Esad rejimini 11 günde devirdikten sonra Şam’da geçiş hükümetini kuran Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün lideridir. Şimdi ise Batılı ülkelerle yeni ilişkiler geliştirmek için gayret gösterdiğini vurguladı. Buradan, HTŞ’nin uluslararası alanda kabul görmek ve meşruiyet kazanmak için adımlar atmaya hazırlandığı anlaşılıyor.
‘BİZ DE MAĞDURUZ’
HTŞ’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması gerektiğini savunan El Şaraa, grubunun aslında artık bir terör örgütü olmadığını iddia etti. “Biz sivilleri veya onların evlerini hedef almadık,” diyerek, gruplarının suçlamalardan arındırılmasını istedi. “Tam aksine, kendimizi Esad rejiminin suçlarının mağdurları olarak görüyoruz,” diye ekledi. Bu açıklamalar, HTŞ’nin kendisini meşrulaştırma çabasının bir parçası olarak yorumlanabilir.
Ayrıca Şaraa, “Suriye’yi Afganistan’a dönüştürmek gibi bir hedefi olmadığını” vurgulayarak iki ülkenin farklı yapısına dikkat çekti. “Afganistan kabile toplumuna dayalı bir yapıya sahip; Suriye ise bambaşka bir düşünce yapısına sahip,” ifadeleri ile iki ülkenin durumu arasındaki farklılıkları net bir şekilde ortaya koyuyor.
HAKLAR KONUŞULDU
El Şaraa, kadınların eğitim hakkına inandığını ve İdlib’deki üniversitelerden örnek vererek, “İdlib’de sekiz yıldan fazladır üniversitelerimiz var, üniversitelerdeki kadınların oranı sanırım yüzde 60’ın üzerinde” dedi. Böylece, Suriye’de kadın eğitimi konusundaki gelişmeleri vurguladı.
Alkol tüketiminin serbest olup olmayacağı sorusuna yanıt verirken, “Bu konuda konuşma hakkına sahip değilim çünkü bunlar yasal meseleler,” şeklinde bir yanıt vererek, bu konu üzerindeki belirsizliği sürdürdü. Ayrıca, Suriye için bir anayasa yazılması amacıyla bir hukuk uzmanları komitesi oluşturulacağını duyurdu ve “Hukuku onlar belirleyecek. Herhangi bir hükümdar veya başkan da bu yasalara uymak zorunda olacak,” diye belirtti. Bu durum, Suriye’de hukukun üstünlüğü ve yönetim biçiminin geleceği açısından önemli bir adım olarak görülebilir.
KAMUFLAJDAN, TAKIM ELBİSEYE
Röportaj süresince sivil kıyafetler giyen El Şaraa, sakin bir duruş sergileyerek grubunun radikal geçmişinden uzaklaştığına dair güvence vermeye çalıştı. Öne çıkan bu değişim, Suriye’nin gelecekte nasıl bir yönetim anlayışı geliştireceğine dair ipuçları sunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde Suriye’nin yeni yöneticilerinin atacağı adımlar, ülkenin nasıl bir geleceğe adım atacağı ve yönetim şekli ile ilgili
