Amsterdam’da Şiddet: İsrailli Taraftarlar Hedefte!

Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam, 2024 yılında özellikle futbol maçından sonra patlak veren şiddet olaylarıyla gündeme geldi. Bu olaylar, İsrail’in Maccabi Tel-Aviv Futbol Takımı ile Hollandalı AFC Ajax arasında gerçekleştirilen bir karşılaşma sonrasında yaşandı. Maçın ardından, Fas asıllı Hollanda vatandaşları, İsrailli taraftarlara yönelik saldırılarda bulunarak ortamı gerdi. Şiddet olayları sırasında, otel odalarına havai fişekler fırlatıldı ve birçok kişi yaralandı.
İsrail basınında yer alan haberlere göre, bu olaylarda toplamda 12 kişi yaralanmış, bunlardan en az 5’i hastaneye kaldırılmıştır. Olayların büyümesi üzerine, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail vatandaşlarının Hollanda’dan tahliyesi için iki uçak gönderilmesi talimatını verdi. Bunun yanı sıra, aktif görevdeki askerlerin de Hollanda’ya gitmesi yasaklandı ve bu durum, söz konusu olayların ciddiyetini gözler önüne serdi.
Yaşanan olayların kısmen bir video ile tetiklendiği iddia ediliyor. Bu video, sosyal medyada hızla yayıldı ve videoda İsrailli taraftarların metrodan inerek söyledikleri marşların içeriği dikkat çekti. Marşta, “Gazze’de okul yok, çünkü çocuk kalmadı” ve “İsrail ordusu kazansın, Araplar ölsün” gibi, oldukça provokatif ifadeler yer aldı. Bu marşın içeriği, stadyum dışında da büyük tepkilere neden oldu.
MARŞI DUYANLAR KENDİNİ TUTAMADI
Olayların yaşandığı geceye tanıklık edenler, bu marşı duyduklarında kendilerini tutamadıklarını ve bu sözlerin ardından şiddet olaylarının başladığını bildirdi. Marşı söyleyen İsrailli taraftarlar, köprüden atılmakla kalmayıp, üstlerine araçlarla sürülerek ciddi şekilde zarar gördü. Olaylar sırasındaki, Arapça konuşan bir grup, İsrailli taraftarların kalacakları otellere saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, bölgedeki atmosferi iyice gerdi ve şiddet dinamiklerini artırdı.
İsrail basınında yer alan bilgiler, Hollanda polisinin bu olaylara müdahale etme konusunda çok az bir çaba gösterdiğini öne sürdü. Olayların ardından, İsrail’in Hollanda büyükelçisi Danny Danon, bunun bir pogrom niteliğinde olduğunu belirterek, “Bu saldırganlar, savaştığımız radikal terörizmin yüzleri” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, yaşanan şiddetin yasal ve siyasi boyutlarını farklı bir perspektiften değerlendirirken, aynı zamanda olayların nedenlerine dair tartışmaları da alevlendirmiştir.
Tüm bu olayların yanı sıra, İsrail hükümetinin marşı başlatan grup hakkında ve yaşanan olaylarla ilgili herhangi bir açıklama yapmaması ise dikkat çekici bir durum olarak kaydedildi. Bu durum, hem yerel hem de uluslararası basında çeşitli yorumlara yol açtı ve olayların siyasi bağlamda taşınmasını sağladı. Amsterdam’da yaşanan bu olaylar, spor ve siyasetin iç içe geçtiği, asıl sorunun derinlere inebildiği bir tabloyu gözler önüne serdi.