KDV Uygulamasının Yarattığı Fiş Skandalı

KDV’nin yürürlüğe girdiği 1980’lerin ikinci yarısında, herkesin alışveriş yaptığında fiş alması gerekiyordu. Bu alışkanlığın yerleşmesine yardımcı olmak için, sevilen sanatçılarla çekilen tanıtım filmleri televizyon ekranlarını renklendiriyordu. Reklam ve tanıtım filmlerinde en çok duyulan slogan ise “önce alışveriş, sonra fiş” idi.
KDV uygulaması zamanla belge düzenini artırdı ve kayıt dışılığı azaltma amacını taşıyordu. Bu nedenle, çoğunluğu oluşturan ücretlilere, biriktirdikleri fişleri vererek vergi iadesi alma imkanı getirildi. Bu uygulama alışverişin belgeye dayalı hale gelmesinde önemli bir rol oynamıştı.
Ancak, maalesef bu masum uygulama zamanla kötüye kullanılmaya başlandı. Vergi iadesi alımında kullanılan fişler bir ticari mal haline geldi. Ücretlilerin biriktirdiği fişler arasında çok yüksek tutarlara ulaşan yiyecek ve giyim fişleri görülmeye başlandı.
Yapılan denetimlerle durum kontrol altına alındı, ancak vergi iadesi uygulaması kaldırıldı. Bu karar halk arasında yanlış anlaşıldı ve “artık fiş almaya son” denildi. Bu durum vergi gelirlerinde düşüşe yol açtı ve halkın alışkanlıklarında değişikliklere neden oldu.
Ücretlilere vergi iadesi vermeyi bırakan kararın devlete faydası olmadığı ortaya çıktı. Buna rağmen, tüccarlar ve ücretliler için avantajlı oldu. Vergi bilincinin oluşturulmadan, politika belirlenmesi sonuçlarına göre şekillenirse, bu tür sorunlarla karşılaşılabilir.
Halkın rahatsız olacağı sokak denetimleri ile uğraşmak zor olacaktır. En iyisi, eski uygulamaya geri dönülmesidir.