Korelilerin geniş bir mutfak kültürüne sahip olduğu bilinmesine rağmen, birçok gıda ürününü akademik bir bakış açısıyla değerlendirdiklerinde bazılarını tüketmekten kaçındıkları da görülmektedir. Bu gıdalar arasında özellikle süt ve süt ürünleri dikkat çekmektedir. Peki, bunun ardındaki şaşırtıcı neden nedir?
Güney Kore’de sağlıklı yaşam kültürü oldukça yaygındır ve Koreliler genellikle pirinç, çeşitli sebzeler ve deniz ürünleri gibi gıdaları sıkça tüketirler. Ancak, süt ve süt ürünlerine olan ilgi oldukça düşüktür. Bu durumun başlıca nedenlerinden biri, Kore’de laktoz intoleransının yaygın olmasıdır. Laktoz intoleransı, vücudun sütte bulunan laktoz şekerini sindirememe durumudur ve bunun sonucunda çeşitli sindirim sorunları ortaya çıkmaktadır.
SÜTÜ SİNDİREMİYORLAR
Bilimsel araştırmalar, Asya kökenli toplumlar arasında laktoz intoleransının Avrupa ve Amerika kıtasına oranla çok daha yaygın olduğunu göstermektedir. Bu durum, Kore mutfağında süt ve süt ürünlerinin neden bu denli az yer kapladığını anlamak için önemli bir katkı sağlamaktadır. Laktoz intoleransı yaşayan bireyler, süt tükettiklerinde bağırsak problemleri yaşayabilir, gaz ve şişkinlik gibi rahatsızlıklarla karşılaşabilirler.
TARİH BOYUNCA TÜKETMEDİLER
Kore’de, nüfusun büyük bir kısmının laktozu sindirmekte zorluk çekmesi nedeniyle tarih boyunca süt ürünlerinin tüketimi sınırlı kalmıştır. Hal böyle olunca, yüzyıllar boyunca Koreliler süt ve süt ürünlerini beslenme alışkanlıklarından büyük ölçüde uzak tutmuşlardır. Bu durum, Kore kültürü ve geleneksel beslenme pratiği üzerinde derin bir etki yaratmıştır.
SÜT YERİNE PİRİNÇ YA DA SOYA SÜTÜ TERCİH EDİYORLAR
Sonuç olarak, Kore mutfağında süt yerine sıklıkla soya sütü veya pirinç gibi alternatif gıdalar tercih edilmektedir. Bu çeşitliliğin getirdiği beslenme alışkanlıkları, Korelilerin genel sağlığı ve yaşam tarzı üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır. Öte yandan, Kore mutfağında yoğurt, peynir ve krema gibi süt ürünleri hiç bir zaman temel besinler arasında yer almamıştır. Bu gelenek, Korelilerin günümüzdeki sağlıklı beslenme alışkanlıklarını da şekillendiren önemli bir unsur olmuştur.
