CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partinin cumhurbaşkanı adayını üyelerin oyları ile belirleyeceğini açıklamış, bu demokratik uygulamanın Türkiye tarihinde bir ilk olduğunu vurgulamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Özel’in bu açıklamasını destekleyerek, “Ülkemiz tarihinde ilk defa yapılacak olan bu demokratik uygulama, yakın geleceğimiz adına tam bir devrimdir” ifadelerini kullanmıştır. Ancak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Özel’in sürecinin erken olduğunu belirtmiş ve “Aday belirlemek için çok erken. Seçim tarihi belli değil, o zamana kadar Türkiye’de şartlar, her şey değişir” demiştir.
Özgür Özel, ön seçim yönergesinin görüşüleceği ve oylamaya sunulacağı Parti Meclisi (PM) toplantısından önce Ankara’da Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelmiştir. Yaklaşık 2 buçuk saat süren görüşmenin ardından sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapan Özel, “Birlikteyiz. Hep birlikte olacağız. Hep beraber kazanacağız. Türkiye kazanacak…” şeklinde ifadeler kullanmıştır. Ön seçim tarihi olarak 23 Mart’ın belirlendiğini açıklayan Özel, CHP üyelerini bu tarihe hazırlanmaları konusunda bilgilendirmiştir.
Ekrem İmamoğlu, ön seçim ile ilgili yaptığı değerlendirmelerde, adayların haftaya netleşeceğini belirterek “Ondan sonra Allah Kerim” demiştir. Ayrıca, siyasi yasakları gündeme getiren tartışmalarla ilgili olarak, belediyelere yapılan operasyonlar kapsamında 10 kişinin tutuklanmasının ardından “Ben iktidarı mertliğe davet ediyorum” şeklinde bir açıklama yapmıştır. İmamoğlu, Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e verdiği röportajda hakkında açılan davalarla ilgili gelişmeleri ele almış, duruşmaların aynı güne verilme nedeninin “on binlerce insan yığılır baş edemeyiz” düşüncesi olabileceğini ifade etmiştir.
İmamoğlu, siyasi yasak tehdidi ile ilgili gelen söylemleri ise “Bu tehditlere bakarsak önümüzü görme gayreti gerçekten körleştirir. Bunlar benim konsantrasyonumu bozmuyor” diyerek karşılamıştır. Röportajda, ön seçim sürecinin Türkiye’de siyasetin eksenini değiştireceğine inandığını dile getiren İmamoğlu, aynı zamanda CHP’nin üyeleri ile birlikte yol haritası belirleyeceğini söylemiş ve bunun bir “demokrasi devrimi” olduğunu vurgulamıştır. Seçimle ilgili süreçlerin açık ve şeffaf bir şekilde yapılması gerektiğine değinmiştir.
İmamoğlu, mahkeme süreçleriyle ilgili olarak, “Bir güne üç tane dava koymuşlar” diyerek, bu durumun masumiyet karinesini ihlal ettiğini belirtmiş ve “Herhalde korktular ayrı ayrı günler olursa on binlerce insan yığılır baş edemeyiz, o yüzden üçe bölelim diye düşündüler” ifadesine yer vermiştir. Ayrıca, bu süreçte kendi adaylıklarıyla ilgili olarak, “Bunların hiçbiri şu an gündemimizde yok” diyerek konuya açıklık getirmiştir. Adaylık süreci netleştikten sonra muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapacaklarını da belirtmiştir.
İmamoğlu, son olarak Türkiye’deki siyasi iklimin değiştirilmesine yönelik açıklamalarda bulunarak, medya üzerindeki baskıların ve kısıtlamaların herhangi bir yarar sağlamayacağını, bu durumların uluslararası arenada itibar kaybına neden olduğunu vurgulamıştır. Ekonomi ve yoksulluk gibi konuların ülkenin mevcut durumuyla doğrudan bağlantılı olduğunu, bu nedenle şeffaf bir mücadele gerektiğini ekleyerek, “Ben iktidarı mertliğe davet ediyorum” diye sözlerini tamamlamıştır.
