Sağlık

Menopoz: Zorluklar ve Destekle Yeni Bir Dönem

Menopoz Süreci ve Kadınların Deneyimleri

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeynep Ece Utkan Korun, menopoz sürecinin öngörülemez bir yapı arz ettiğini ve bu durumun kadınlar için zorlu bir süreç olabileceğini belirtmiştir. Bazı kadınların birkaç ay boyunca adet görmemesine rağmen, daha sonra düzenli döngülere dönebildiklerini anlatan Dr. Korun, bir jinekoloğun bu durumu “Shakespeare’in bir ölüm sahnesi” olarak tanımladığını belirtmiştir. Bu betimleme, menopoz sürecinin ne kadar tahmin edilemez olduğunu çarpıcı bir şekilde vurgular. Bu belirsizlikler her ne kadar zorlayıcı olsa da, destekleyici bir çevrenin bu sürecin etkilerini asgariye indirebileceği ifade edilmiştir.

Menopozun Doğası

Op. Dr. Korun, menopozun bir hastalık değil, tamamen doğal bir dönem olduğunu vurgulamaktadır. Menopoz, yumurtalıkların yumurta üretimini sona erdirmesi ve hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle adet döngülerinin son bulduğu bir aşama olarak tanımlanmaktadır. Bu, kadınların üreme çağlarının sona erdiği doğal bir süreçtir ve anormal bir durum olarak değerlendirilmemelidir.

Farklı Yaşlarda Başlangıç

Menopoz sürecinin genellikle 51-52 yaşlarında başladığı kabul edilmekte ancak Dr. Korun, bu sürecin başlamadan önce kadınların perimenopoz adı verilen geçiş döneminden geçtiğini vurgulamaktadır. Perimenopoz döneminde hormon seviyelerinde dalgalanmalar olurken, kadınların yüzde 25’inin bu dönemi hafif semptomlar ile geçirdiği, yüzde 75’inin ise sıcak basmaları, uykusuzluk ve ruh hali değişimleri gibi daha belirgin şikayetlerle mücadele ettiği ifade edilmektedir. Ayrıca, bu belirtilerin bazen 30’lu yaşların sonları ya da 40’ların başında da başlayabileceği bildirilmektedir.

Hormonal Değişimler ve Belirtiler

Menopoz sırasında östrojen, progesteron ve testosteron düzeylerindeki dalgalanmaların farklı belirtilere neden olabileceği vurgulanmıştır. Özellikle progesteron seviyesindeki düşüşün gerginlik, huzursuzluk ve depresif hislere yol açabileceği belirtilmektedir. Östrojen dalgalanmaları ise sıcak basmaları, uykusuzluk, beyin sisi, kas ve eklem ağrıları, gece terlemeleri ve vajinal kuruluk gibi durumları tetikleyebilmektedir. Testosteron seviyelerindeki düşüş de enerji kaybı ve cinsel istekte azalmaya sebep olabilmektedir. Bu koşullar, kadınların kendilerini zaman zaman kimlik kaybı yaşamış gibi hissetmelerine yol açabilmektedir.

Duygusal Dalgalanmalar

Menopoz sırasında kadınların yaşadığı duygusal dalgalanmaların temel nedeninin hormonal değişimler olduğu belirtilmektedir. Menopoz, doğrudan ruh sağlığını etkilemiyor olsa da, serotonin seviyelerindeki düşüşün kaygı, depresyon ve uyku sorunlarına yol açabileceği ifade edilmektedir. Bu dönemde kadınların sıkça duygusal dalgalanmalar yaşamasının normal olduğu, stresi ve kaygıları artıran faktörlerin yaygın olduğuna dikkat çekilmiştir. Sabırlı ve anlayışlı olmak, bu sürecin daha kolay geçmesini sağlayabilir.

Uyku Bozuklukları ve Cinsellik

Menopoz sürecinde kadınların yaşadığı en yaygın sorunlardan biri uyku bozukluklarıdır. Dr. Korun, sıcak basmaları ve uyku apnesi gibi faktörlerin gece uykusunun bölünmesine yol açabileceğini belirtmektedir. Uyku eksikliği hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluğu artırmakta ve kadınların kendilerini ‘kontrolden çıkmış’ gibi hissetmelerine neden olmaktadır. Ayrıca, cinsel yaşamda da değişikliklerin olabileceği ifade edilmiştir. Azalan östrojen seviyeleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu