İsrail ordusu, Suriye’de “tampon bölgelerini” genişletme çabalarını sürdürüyor. Bu durum, HTŞ’nin (Hizbullah’ın Tahrir Şam) oluşturduğu geçici hükümetin sessizliği ile bir araya gelince, dikkat çekici bir tablo ortaya çıkıyor. Arap medyasında yayımlanan görüntülerde, İsrail araçlarının Al Baath şehrine giriş yaptığı görülürken, HTŞ’ye bağlı olduğu iddia edilen Suriye Güvenlik Güçleri’ne ait polis, durumu sadece izlemekle yetindi.
İzleme süreci sonrası, tankların da kente girmesiyle birlikte, şehir tamamen İsrail ordusunun kontrolüne geçti. İsrail ordu araçlarının hoparlörlerinden yapılan anonslar, “Silahınızı bırakın ve şehri terk edin” şeklindeydi. Bu durum, Suriye’nin güvenlik durumunu daha da karmaşık hale getiriyor.
Videoda görülen aynı üniformaları giye Suriye Güvenlik Güçleri personeli
Türkiye ve Birleşmiş Milletler, bu işgale karşı birkaç kez uyarıda bulunmuş olsa da, İsrail ordusunun ilerleyişi hızlanarak devam ediyor. İsrail ordusu, Şam’a 20 kilometre kadar yaklaşarak, burada “güvenlikleri için” bir tampon bölge oluşturduklarını belirtti. Ancak HTŞ, bu süreçte İsrail’in ilerleyişini sadece izlemekle kalıyor.
HTŞ yönetiminin bu kritik mesele üzerindeki sessizliği, uluslararası basında da büyük bir ilgi uyandırdı. Aynı zamanda, Suriye merkezli azınlık grubu olan Suriyeli Hristiyanlar, HTŞ’ye bağlı güvenlik güçlerinin bölgede etkin bir savunma yapmadığını, zaman zaman İsrail ordusuyla koordineli bir şekilde kentlerden ayrıldığını ifade etti.
Bu grup ayrıca, İran’dan destek alan bazı grupların, hat boyunca İsrail ordusuyla çatışma yaşadığını, bunlar arasında Esad döneminde görev yapmış askerlerin de bulunduğunu açıkladı. HTŞ içindeki bazı unsurların, İsrail’in ilerleyişine karşı koymak için emir beklediği belirtilse de, henüz böyle bir emir verilmemiş durumda.
İsrail, bu hafta içerisinde tampon bölge ve yeni işgal edilen Suriye toprakları üzerinde 12 ayrı askeri üs kurduğunu duyurdu. Bu askeri üslerin, yaklaşık 1.200 ila 2.500 asker barındırabileceği bilgisi verildi.
Savunma, Esad Dönemi Askerlerine Kaldı
HTŞ’nin bu konudaki hareketsizliği, The Economist dergisine verdiği demeçte açıklık kazandı. HTŞ’nin bir yetkilisi, Türkiye’nin Suriye’nin yeni ordusunu eğitmek ve donatmak istediğini ancak “başka bir Ortadoğu ülkesi tarafından daha iyi bir teklif” aldıklarını ifade etti. Bu bağlamda, “Minnettarız, ama kendimizi tek bir tarafa koymamıza gerek yok” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
The Economist’in haberi, HTŞ’nin Türkiye’nin bir uzantısı olarak görülmediği, Ahmet el Şaraa’nın ise tüm taraflardan destek alma arayışında olduğu düşüncesini öne sürdü. Türkiye’nin katılmadığı Davos Zirvesi’ne katılan HTŞ Dışişleri Bakanı Asad Hasan Şeybani, Avrupa ve ABD’den destek beklentilerini daha önceki demeçlerinde vurgulam
