Enflasyon Mücadelesi: Uzayan Sorunlar ve Çözümler

Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi ve MÜMAD iş birliği ile düzenlenen bir panel, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Gazeteci-Yazar Vahap Munyar’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde, Prof. Dr. Mehmet Şişman, Prof. Dr. Burak Arzova ve Dr. Bader Arslan gibi konuşmacılar, Türkiye’nin ekonomik durumu üzerine geçmişi, bugünü ve geleceği ele aldılar. Ayrıca, geleneksel medya ve ekonominin ilişkisine de değinildi.

Panelde bir diğer önemli konuşmayı yapan Prof. Dr. Kozanoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in vurguladığı ‘fiyatlama davranışlarının bozulması’ ifadesini detaylandırarak, enflasyonun etkileri üzerinde durdu. Prof. Dr. Kozanoğlu, yüksek enflasyon ortamında şirketler ve marketlerin fahiş fiyat artışlarına yöneldiğini, bu durumun düzenlemeler ve denetimler olmadan kontrol edilemeyeceğini belirtti. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüksek faiz yükü altında ezilerek bazılarını üretim yerine finansal kazanç arayışına yönlendirdiğini ifade etti. Bu şartlar altında, piyasada mal ve hizmet arzının azaldığını ve ekonomik dengenin olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Kozanoğlu, enflasyonla mücadelede arz ve talep dengesinin önemine değinerek, “Şirketler açısından faiz bir maliyet unsuru. Enflasyonla mücadele süreci uzadıkça bu maliyetlerin arttığını göreceğiz,” şeklinde konuştu. Yüksek faiz yükü altında ezilen sanayi şirketlerinin, paradan para kazanma yönelimi gösterme ihtimalleri olduğuna dikkat çekti. Ekonomik dengenin sağlanabilmesi için piyasada daha fazla mal ve hizmetin arz edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
BEKLENTİLERİN ROLÜ
Panelde enflasyon beklentilerinin ekonomideki kritik rolüne de vurgu yapıldı. Prof. Dr. Kozanoğlu, reel sektör ve bireylerin yüksek enflasyon beklentilerinin, borçlanmayı zorunlu hale getirdiğini belirterek, “Eğer enflasyon hızla düşmezse, ekonomik dengeleri daha da zorlaştıracak. Tahsil edilemeyen alacakların artacağını ve buna bağlı olarak bir borç geri ödeme sorununun ortaya çıkacağını öngörüyorum,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Türkiye’nin şu anki enflasyonla beş farklı boyutta mücadele ettiğini belirten Kozanoğlu, sorunun karmaşıklığını ve çözüm yollarının daralmasını ele aldı. Sıkı para politikasının uzamasıyla, fiyatlama davranışlarının etkilenmesinin yanı sıra, bireysel ve firma borçluluğu gibi konuların enflasyonla mücadeledeki kilit noktaları olduğunu söyledi. Özetle, mali yönetim stratejilerinin özellikle varlıklı kesimlerin vergilendirilmesi alanında etkin hale getirilmesinin enflasyonla mücadelenin önemli bir unsuru olduğunu belirtti.