Suriye’de Hay’at Tahrir al-Sham (HTŞ) ve ona bağlı cihatçı grupların gerçekleştirdiği saldırılar devam ederken, dünya ülkeleri bu bölgeye odaklanmış durumda. HTŞ’nin özellikle Halep ve Hama bölgelerinde yürüttüğü operasyonlar, Rusya, İran ve Çin dahil olmak üzere birçok ülkeden tepki topluyor. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)‘nden dikkat çekici bir açıklama geldi.
ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad‘ı, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını görmezden gelmekle suçladı. BM dönem başkanlığını İngiltere‘den devralması vesilesiyle düzenlediği basın toplantısında, Greenfield özellikle bu durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Greenfield, ABD’nin yeni dönem başkanlığında öncelikli olarak ele alacağı iki önemli konunun, gıda güvencesizliği ve cinsiyet eşitsizliği olduğunu ifade etti. Ayrıca, dijital tehditler ve bölgesel ihtilafların da gündemde öne çıkacağını belirtti. Bu konuların uluslararası toplum için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Greenfield, mücadele etmenin önemine dikkat çekti.
Bu tür sorunlarla karşılaşanların “inatçı” olduğunu söyleyen Greenfield, “Birçok insan bizlere güveniyor. Bizim elimizi kolumuzu bağlayıp oturmamız mümkün değil, aksine kollarımızı sıvayıp çalışmaya devam etmeliyiz” diyerek, kriz anlarında nasıl bir strateji belirleyecekleri konusunda kararlılık gösterdi. Bu sözleriyle, uluslararası bir müdahale ihtiyacının altını çizmiş oldu.
Sonuç olarak, Suriye’deki çatışmalar ve özellikle HTŞ’nin yürüttüğü operasyonlar, küresel düzeyde çeşitli diplomatik tepkilere neden olmaya devam ediyor. Bu bağlamda, ABD, Rusya, İran ve Çin gibi ülkelerin söylemleri, Suriye’nin geleceği açısından önemli ipuçları sağlamaktadır. Ülkelerin birbirlerine karşı kullandıkları diplomatik diller ve pozisyonlar, bölgedeki barış sürecinin nasıl şekilleneceğini belirleyebilir. Tüm bu gelişmeler, Suriye’nin yanı sıra, uluslararası ilişkilerde de etkiler yaratabileceği için dikkatle izleniyor.
